"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2455 E., 2024/1427 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mardin Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2016/1015 E., 2019/202 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) geçici 8 inci maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında, Mardin ili Artuklu ilçesi Cevizlik Mahallesi 109 ada 42 parsel sayılı 7349,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz "kargir ev, samanlık ve tarlası" vasfıyla kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik sebebine dayalı olarak davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik sebebiyle taşınmaz edinim koşullarının davalı lehine oluşmadığı ve taşınmazların imar ve ihya çalışması ile tarıma elverişli hale getirilen taşınmazlardan olmadıklarını ileri sürerek taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda tespit gününden geriye doğru çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı, ancak, taşınmazın Fen raporunda (A) harfiyle gösterilen kısmı üzerinde tespit tarihinden önce davalı tarafından inşa edilmiş olduğu anlaşılan iki adet yapının 3402 sayılı Kanunun 19/2 nci maddesi uyarınca muhdesat olarak davalılara ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiği.." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 109 ada 42 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile 16.04.2018 tarihli Fen Bilirkişi raporuna ekli krokide B=(1730,66 m²) + C=(377,33 m²) + D=(854,60 m²) harfleriyle gösterilen kısımların birlikte toplam 2962,59 m² olarak dava konusu taşınmazdan ifraz edilerek son parsel numarası verilmek suretiyle verilerek “Hali Arazi ” vasfıyla Hazine adına tesciline; geriye kalan aynı krokide (A) harfiyle gösterilen 4387,05 m² lik kısmının ise "Hali Arazi" vasfıyla yine Hazine adına tesciline; Kadastro Tuanağında yazılı ve Fen raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen kısmı üzerine bulunan ve tespitten önce davalı tarafından yapıldığı anlaşılan 2 adet binanın davalıya ait olduğuna dair tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.