"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2020/29 E., 2024/228 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacıların davasının reddine, asli müdahale taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı asli müdahaller vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, İslahiye ilçesi Bayraktepe Köyü çalışma alanında bulunan 35 parsel sayılı 2840 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü ... adına tespit edilmiş, muteriz ...'ün komisyona yaptığı itiraz reddedilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları dava dilekçelerinde; tapu kaydı, irsen intikal ve taksime dayanarak, kadastro tespitinin iptali ile İslahiye ilçesi Bayraktepe Köyü 35 parsel sayılı sayılı taşınmazın adlarına tescili talep etmişler; yargılama sırasında müdahil ... tapu kaydına, müdahil ... ise irsen intikal ve satın alma nedenine dayanarak davaya katılmış; müdahale talep eden ... ve arkadaşları ise vekilleri vasıtasıyla sundukları müdahale delikçeleri ile tapu kaydına dayanarak davaya katılma talebinde bulunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince verilen önceki karar, Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "Davacılar ... ve arkadaşları tarafından, Hazine hasım gösterilerek açılan davanın yargılama sırasında, ... ve arkadaşları vekili tarafından tapu kaydına dayanılarak çekişmeli taşınmazın tescili istemiyle davaya katılma talebinde bulunulduğu, Mahkemece katılma talebine ilişkin olumlu veya olumsuz karar verilmeksizin, çekişmeli taşınmazın tespit maliki olmayan Hazine hasım gösterilerek dava açıldığından, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği, her ne kadar, müdahale talep edenler yargılama aşamasında maktu başvuru harcını yatırmamışlar ve Mahkemece de bu eksikliğin ikmal edilmesine ilişkin işlem yapılmamış ise de, söz konusu harcın hüküm tarihinden sonra yatırıldığının anlaşıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297/2 nci maddesi uyarınca mahkeme tarafların tüm talepleriyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar vermek zorunda olduğu gibi, aynı maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde; tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile TC. kimlik numaraları, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin de kararda yer alması gerektiği açıklandığı; ancak mahkemece, yargılama sırasında katılma talep etmelerine ve yargılamadan sonra harcı yatırmalarına rağmen, adı geçenlerin gerekçeli karar başlığında gösterilmediği ve talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm de kurulmadığı açıklanarak, mahkemece 6100 sayılı HMK'nın 297 nci maddesine aykırı gerekçeli karar başlığı oluşturulmasının ve davaya müdahale talebinde bulunan ... ve arkadaşlarının katılma talebine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının isabetsizliğine" değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacıların davalarının husumetten reddine, asli müdahil ... ve asli müdahil ...'in davalarının husumetten ayrı ayrı reddine, asli müdahale talebinde bulunan ... ve arkadaşlarının asli müdahale taleplerinin reddine, dava konusu 35 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağına ekli tapulama komisyon kararındaki tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun asli müdahale başlıklı 65 nci maddesinde açıkça düzenlendiği üzere görülmekte olan bir davada asli müdahalenin ancak hüküm verilinceye kadar yapılabileceği, müdahale talebinin ise hüküm verildikten sonra yapıldığı kabul edilerek asli müdahale taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki; önceki tarihli bozma ilamında da değinildiği üzere, müdahale talep edenler, yargılama aşamasında maktu başvuru harcını yatırmamışlardır. Ancak mahkemece de bu eksikliğin ikmal edilmesine ilişkin işlem yapılmamış olması ve söz konusu harcın hüküm tarihinden sonra yatırılmış olması karşısında, müdahale taleplerinin usulüne uygun olduğunun kabulü gerekmektedir.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, iddia ve savunmalar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, müdahale taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hüküm bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.