Logo

8. Hukuk Dairesi2024/6135 E. 2024/7881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı iddia edilen bir taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptaline karar vermiş ise de; orman tahdit haritası ile 22/2-a uyarınca yapılan çalışma sonucu oluşan paftanın çakıştırılması ile yetinilmesi ve orman tahdit tutanaklarındaki anlatımın değerlendirilmemesi, ayrıca kesinleşmiş orman kadastrosu tutanaklarına göre taşınmazın orman tahdidi dışında bırakılmış olması gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/40 E., 2021/54 K.

VEKİLİ : Avukat ...

DAVA TARİHİ : 06.04.2017

KARAR : İstinaf başvurularının kısmen kabulüne Kooperatifi vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ : Selçuk 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/106 E., 2019/116 K.

Taraflar arasındaki kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi ve tapunun beyanlar hanesindeki şerhin terkini istemli davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, tapu iptali ile tescil talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, el atmanın önlenmesi talebi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı ... İdaresi vekili ile davalı şerh sahibi ... vekili ve davalı tapu kayıt maliki mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden kısmen kabulüne ve bu bölüm üzerindeki şerhin terkinine, el atma talebi yönünden ise reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ... İdaresi vekili ile davalı şerh sahibi ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... İdaresi vekili 06.04.2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; İzmir ili Selçuk ilçesi Sultaniye Mahallesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22 nci maddesinin a bendi gereğince sınırlandırma ve yenileme çalışmaları yapıldığını, bu çalışmalar sonucunda dava konusu 169 ada 1 parsel (eski 129 parsel) sayılı taşınmazın güney noktasında 246 ve 247 numaralı OS noktalarını birleştiren orman tahdit hattına bitişik, haritada yeşile boyalı alanın 25.04.1989 tarihinde kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, anılan taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, davalıların el atmasının önlenmesine, ... lehine konulan rehin şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporları doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, İzmir ili Selçuk ilçesi Sultaniye Mahallesi Ördek Gediği mevkii 169 ada 1 nolu parselin 26.12.2018 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 7.462,96 m2'lik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya dair istemin reddine, müdahalenin men'i talebinin ise reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... İdaresi vekili ile davalı mirasçıları vekili ile davalı Kooperatif vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "... İlk Derece Mahkemesince, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil ile müdahalenin önlenmesi talepli davalarda, yerleşik Yargıtay kararları ile benimsenen araştırma, inceleme ve uygulama sonucuna göre, yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilimsel verilere uygun, denetime elverişli teknik bilirkişi heyeti raporuna itibar edilerek, davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden kabulü ile dava konusu taşınmazın, kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline; dava tarihi itibariyle davalı ... adına geçerli tapu kaydının bulunması nedeniyle, davalının taşınmaza haksız müdahalesinden söz edilemeyeceğinden, müdahalenin önlenmesi talebi yönünden davanın reddine, 3402 sayılı Kanun'un 36/A maddesi gözetilerek yargılama giderinin davacı ... idaresi üzerinde bırakılmasına, davacı idare lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava konusu taşınmazın tapuda sadece davalı ... adına kayıtlı olması nedeniyle "davalı ... adına olan" tapu kaydının iptaline karar vermek gerekirken, infazda tereddüte neden olacak şekilde "davalılar adına olan" tapu kaydının iptaline karar verilmesinde; ayrıca dava dilekçesinin sonuç istem bölümünde, davalı ... lehine konulan rehin (ipotek) şerhinin kaldırılmasının talep edilmesi nedeniyle, orman vasıflı bir taşınmazda gerçek veya tüzel kişiler lehine ipotek şerhi verilemeyeceği dikkate alınarak, bu talebin de kabul edilerek ipotek şerhinin terkinine karar verilmesi gerekirken, bu talep yönünden olumlu olumsuz karar verilmemesinde; müdahalenin önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş olması nedeniyle, davada vekille temsil edilen davalı ... mirasçıları lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabet bulunmadığı ..." gerekçesiyle, davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... vekili ile davalı ... mirasçıları vekilinin istinaf itirazlarının açıklanan yönlerden kısmen kabulü ile, sair istinaf taleplerinin reddine; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davanın kısmen kabulüne, İzmir ili Selçuk ilçesi Sultaniye Mahallesi, Ördekgediği mevkii, 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 26.12.2018 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 7.462,96 m2 lik bölümünün, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile, orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline; fazlaya ilişkin istemin reddine, iptaline karar verilen 7.462,96 m2 lik bölümün tapu kaydında davalı ... lehine konulan ipotek şerhinin terkinine, davacının müdahalenin önlenmesi talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı şerh sahibi Kooperatif vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi ve tapunun beyanlar hanesinde var olan şerhin terkini istemlerine ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1954 yılında arazi kadastrosu, 25.10.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanun' un 2/B madde uygulaması çalışmaları mevcut olup, 2014 yılında 3402 sayılı Kanun'un 22/2- a bendi uyarınca yenileme kadastrosu yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki yazılı gerekçeye, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı şerh sahibi Kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; ulaşılan sonuç dosya kapsamıyla uyuşmamaktadır.

Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda, çekişmeli 169 ada 1 parsel (eski 129 parsel) sayılı taşınmazın orman sınırları içinde kalan kısımları belirlenirken orman tahdit haritası ile 22/2-a uyarınca yapılan çalışma sonucu oluşan paftanın çakıştırılması ile yetinilmiş, orman tahdit tutanaklarındaki anlatım değerlendirilmemiştir. Bilindiği üzere, tahdit haritası ile tutanakların çelişmesi halinde, çekişmeli parsel yönünden bu çelişkinin, tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, dosya arasına getirtilen, 1987 yılında yapılarak kesinleşmiş orman kadastrosu tutanakları incelendiğinde; dava konusu eski 129 parselin "PARSEL 9" ismiyle orman kadastrosuna tabi tutulduğu, buna göre; "Ördek Gediği mevkiinde M.Ali Üyücü'ye ait 129 nolu tapulama parselinin Komisyonumuz tarafından yapılan teknik incelemeler sonucu üzerinde orman örtüsünün bulunmadığı, kadimden beri tarla olarak kullanıldığı, bu hali ile 6831 sayılı Kanun'un 1.maddesi uyarınca orman sayılmayan yerlerden olduğuna oy birliği ile karar verilerek 129 parselin tapulama sınırlarına aynen uyularak 129 nolu tapulama parselinin kuzey doğu köşesinde 246 nolu O.S noktası ve güney noktasında 247 nolu O.S noktası tesis edildi. 246 O.S noktasından 247 O.S noktasına ve buradan da tekrar başlangıç noktası olan 246 nolu O.S noktasına kadar gidiş yönüne göre sol taraf Devlet ormanı sağ taraf ise orman sayılmayan yerlerden olduğuna dair oy birliği ile karar verildi. Bu kapalı poligona 9 parsel numarası verildi." denildiği anlaşılmıştır.

Hal böyle olunca; 1989 yılında kesinleşen orman kadastrosuna ait orman tahdit tutanaklarına göre, eski 129 parselin tapulama sınırlarına aynen uyularak yapılan orman sınırlamasında orman tahdidi dışında bırakıldığı, 2014 yılında 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan ve kesinleşen çalışmada, eski 129 parselin 169 ada 1 parsel numarasını aldığı ve belirlenen sınırların da zaten 1954 yılında yapılan tapulama sınırlarına uygun olacağı dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ... İdaresinin, orman tahdidi dışında bırakılan eski 129 yeni 169 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki, kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ile tapunun beyanlar hanesindeki şerhin terkinine ilişkin davası yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabul yönünde hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

Davalı şerh sahibi Kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 371 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, Peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Kooperatifine iadesine, Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir örneğin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,23.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.