Logo

8. Hukuk Dairesi2024/614 E. 2024/4334 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kadastro tespitine itiraz davası hükmünün tavzih talebiyle düzeltilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tavzih talebinin, uyuşmazlık konusu parselin gerçek tespit maliki veya mirasçılarına tebliğ edilmemesi ve HMK'nın 306. maddesinde belirtilen usule aykırı işlem yapılması gözetilerek yerel mahkemenin ek kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 1972/46 E., 2004/110 K.

KARAR : Talebin reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasında verilen ve kesinleşen hükmün tavzih edilmesinin istenilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 19.04.2022 tarihli ek kararıyla, temyize konu edilen 274 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak hüküm fıkraları arasındaki çelişkinin giderilmesi isteminin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen ek karar, talep edenler vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi ... Köyü çalışma alanında1966 yılında yapılan kadastro sırasında, temyize konu 274 parsel sayılı 24.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydına istinaden ... oğlu ... adına tespit edildikten sonra, tespit gününden önce Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davanın konusu olduğu gerekçesiyle, kadastro tutanak ve ekleri Tapulama Mahkemesine devredilmiştir.

Davacı ... Yunda ve arkadaşları tarafından, davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde, eski tarihli tapulara dayanılarak açılan toprak tevzi tapularının iptaline ilişkin dava, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.

Yargılama sırasında müdahiller ... ve arkadaşları; ... ve arkadaşları tapu kayıtlarına; müdahil ... ise, tapuya dayalı satıma dayanarak davaya katılmıştır.

İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2004 tarihli ve 1972/46 Esas, 2004/110 Karar sayılı kararı ile, davacılar ... ve arkadaşları ile müdahil davacılar ... ve arkadaşlarının ve müdahil davacılar ... ve arkadaşlarının davalarının reddine, müdahil davacı ... ’ın davasının kabulüne, diğer müdahillerin davalarının ise reddine, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağında yazılı tespit maliki adına tesciline karar verilmiş ve bu hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09.07.2020 tarihli ve 2019/741 Esas, 2020/2860 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.

Asli müdahale talebinde bulunan ... mirasçıları vekili 18.09.2020 tarihli dilekçesi ile; miras bırakanlarının dava konusu taşınmazı tespit maliki olan ...'dan kayden tapudan satın alıp davaya müdahil olduğunu, mahkemece verilen gerekçeli kararın başlık bölümünde mirasbırakan ... 'ın yazılmadığını, yine hüküm fıkrasının 4. bendinde murisin soy isminin ... olarak sehven yanlış yazılmakla birlikte, davanın kabulüne karar verildiği halde hüküm fıkrasının 10. bendinde mükerrer olacak şekilde 274 nolu parselin, murislerinin bayii olan ... adına tesciline karar verildiğini ve böylelikle hükmün infazı ve icrası aşamasında tereddüte neden olunduğunu, Yargıtay ilamıyla da bu maddi hatanın giderilmediğini ileri sürerek, söz konusu maddi hatanın tavzihen giderilmesi suretiyle çekişmeli 274 parselin müvekillerinin mirasbırakanı olan ... adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2023 tarihli ek kararıyla; hükmün tavzih yoluyla istenilen şekilde değiştirilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, tavzih talebinin reddine karar verilmiş ve iş ek karar, talep edenler vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tavzih istemine konu 274 sayılı taşınmaz, dosya arasında bulunan kadastro tespit tutanağına göre, 1926 doğumlu (... oğlu) ... adına tespit edilmiş olup, daha sonra tespit gününden önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın konusu olduğu gerekçesiyle kadastro tespit tutanağı ve eklerinin Tapulama Mahkemesine gönderilmesi üzerine yürütülen tespite itiraz davasının yargılama sırasında tavzih talep edenlerin murisi ... , 06.05.1996 tarih ve 1 numaralı tapu kaydına dayanarak adı geçen tespit malikinden bu taşınmazı kayden satın aldığı iddiasıyla davaya katılarak taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.

Asli müdahilin dayandığı tapu kaydının iktisap sebebinin incelenmesinde de, tespit maliki ...'nın "..." olan baba adının "Hallo" olarak düzeltilmiş olduğu bildirilmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Tavzih ve tamamlama talebi ile usulü " başlığını taşıyan 306. maddesi "... (1) Tavzih veya tamamlama, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih veya tamamlama talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur.(2) Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir.(3) Mahkeme tavzih veya tamamlama talebini yerinde gördüğü takdirde 304 üncü madde uyarınca işlem yapar." hükmünü içermek olup, bu itibarla, tavzih talep edenler vekilinin 18.09.2020 tarihli dilekçesinin, uyuşmazlığın kapsamına göre karşı taraf olan tespit maliki ...'ya tebliğ edilmesi ve bundan sonra yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca bir karar verilmesi gerekmektedir.

Ne var ki; İlk Derece Mahkemesince verilen 21.12.2023 tarihli ek karar başlığında 274. sırada yer alan ve kendisine tebligat yapıldığı anlaşılan ...' nın, " ... - ... oğlu ve 1986 doğumlu " olduğu anlaşılmakta olup, kadastro tespitinin 1966 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında, karar başlığında gösterilen bu kişinin, tespit maliki olan ... (Hallo) oğlu ... olamayacağı değerlendirilmektedir.

Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, öncelikle 274 parsel sayılı taşınmazın tespit maliki ... (...) oğlu ...'nın nüfus kaydının, ölmüş olduğunun anlaşılması halinde ise mirasçılık belgesinin yahut verasete esas nüfus kayıtlarının temin edilerek dosya arasına konulması, bundan sonra talep edenler vekilinin 18.09.2020 tarihli dilekçesinin sağ ise ... (...) oğlu ...' ye, ölmüş ise tespit edilecek tüm mirasçılarına tebliğ edilmesi, var ise tavzih talebine ilişkin cevaplarını bildirmelerinin istenmesi ve bundan sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305 ve 306. maddeleri dikkate alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmış olup, bu nedenle talep edenler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

İlk Derece Mahkemesinin temyiz olunan 21.12.2023 tarihli ek kararının 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair temyiz itirazların incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,

İstek halinde peşin harcın temyiz edenlere iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.