Logo

8. Hukuk Dairesi2024/6185 E. 2025/1195 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların orman vasfında olup olmadığı ve Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların ormanlarla çevrili olması, zilyetlikle kazanımının mümkün olmaması ve orman bütünlüğünü bozacak nitelikte olması gözetilerek Hazine lehine orman vasfıyla tesciline karar verilmiş, ancak yargılama giderlerine ilişkin hükmün düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2023/15 Esas, 2024/20 Karar

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş olup, kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Şerefiye köyünde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 5304 sayılı Kanun ile Değişik 4 üncü maddesi hükümlerine göre yapılıp 24.03.2011 - 22.04.2011 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu olduğu anlaşılmaktadır.

Davacı vekili dava dilekçesinde, Artvin ili Borçka ilçesi ... sınırları içerisinde kalan 101 ada 1 nolu orman parselinin, orman sınır noktaları O.S.407-417 nolu noktaları çevreleyen poligon sahanın, orman sınırı dışında bırakıldığını, itiraza konu taşınmazın Devlet ormanı olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini istemiş, dahili davalı ... ön inceleme duruşmasında; dava konusu 123 ada 1 parsele ilişkin açılan davayı kabul ettiğini, diğer dahili davalı ...'in Bala Kadastro Mahkemesi aracılığıyla gönderdiği, 22.09.2011 havale tarihli dilekçesi ile dava konusu 123 ada 2 parsele ilişkin açılan davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.

Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "dahili davalılar ...'in 30.01.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında, diğer dahili davalı ...'in 22.09.2011 tarihli dilekçesiyle davayı kabul ettikleri beyanlarını imzalarıyla onayladıkları gerekçesiyle, davanın kabul nedeniyle kabulüne, Artvin ili Borçka ilçesi ... 123 ada 1 ve 2 parsellere ilişkin açılan davanın kabulüne, bu parsellere ilişkin yapılan kadastro tespitinin iptaline, orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiş, davalı Hazine vekilinin temyiz isteminin incelendiği Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 07.04.2014 tarihli ve 2014/192 Esas, 2014/4174 Karar sayılı ilamı ile; "dava, kısmi ilan süresi içinde açılmış olduğundan malik hanesi boş olarak tesbit tutanağı düzenlendiği, kadastro ekibince malik hanesi doldurulmuş dahi olsa bunun bir geçerliliğinin sözkonusu olmadığı, kadastro hakiminin kendiliğinden gerekli gördüğü tüm delilleri toplayarak gerçek hak sahibini bulmak ve sicil oluşturmak zorunda olduğu gibi taşınmaz hakkında araştırma yapmak gerektiği, bu yön gözetilmeden, gerekli araştırma ve inceleme yapılıp gerçek haksahipleri belirlenmeden, davalı gerçek kişilerin davayı kabul ettiğinden bahisle, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığından orman ve zilyetlik araştırması yapılarak karar verilmesi için hükmün bozulmasına" şeklinde karar bozulmuş, İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda 29.07.2015 tarihli ve 2014/32 Esas, 2015/38 Karar sayılı kararı ile, "taşınmazların zirai alanlarda kaldığı ve dahili davalıların babası olan ... 'e ait olmakla, 123 ada 1 parselin oğlu olan ...'e, 123 ada 2 parseli de ...'e bıraktığından dahili davalılar lehine zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle Artvin ili Borçka ilçesi Şerefiye köyü 123 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açılan davanın reddine, taşınmazların çay bahçesi vasfıyla kadastro tespitleri gibi tapuya kayıt ve tesciline" şeklindeki ikinci karar da, davacı ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin incelendiği Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 22.03.2017 tarihli ve 2015/13968 Esas, 2017/2260 Karar sayılı ilamı ile; "dava konusu 123 ada 1 ve 2 sayılı parsellerin dört tarafının ormanlarla çevrili olduğu, zilyetlikle kazanımının mümkün olmayacağı göz önüne alınarak Orman İdaresinin davasının kabulü gerekirken, dava konusu taşınmazın özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın reddi yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle..." bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2017 tarihli ve 2017/10 Esas, 2017/12 Karar sayılı kararı ile, "dava konusu taşınmazın bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere tarım arazisi niteleğinde olması ve bu haliyle de orman içi açıklık niteliğinde olamayacağı anlaşıldığı gerekçesiyle, eski hükümde (Mahkemenin 29.07.2015 tarihli ve 2014/32 Esas, 2015/38 Karar sayılı hükümde) direnilmesine davanın reddine, Artvin ili Borçka ilçesi Şerefiye köyü 123 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açılan davanın reddine, taşınmazların çay bahçesi vasfıyla kadastro tespitleri gibi tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiş, davacı ... İdaresi ve davalı Hazine vekillerinin temyiz isteminin incelendiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.11.2021 tarihli ve 2018/(20)8-455 Esas, 2021/1407 Karar sayılı ilamı ile; "dava konusu taşınmazların %20-30 eğime sahip oldukları, bir kısmında yabancı otlar ve çalı formunda odunsu bitkilerin bulunduğu, dört tarafının 101 ada 1 parsel sayılı orman parseli ile çevrili olduğu, ormandan ayırıcı unsuru bulunmadığı görülmüş olup özel mülkiyete dönüşmesi hâlinde orman bütünlüğünü bozacağının kuşkusuz olacağı, bu hali ile dava konusu taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu, dahili davalıların herhangi bir geçerli mülkiyet belgesine dayanmadıkları ve bu tür yerlerin zilyetlikle kazanımının mümkün olmadığından Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacı ... İdaresi vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulması" gereğine değinilerek karar bozulmuş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.06.2023 tarihli ve 2023/(20)8-381 Esas, 2023/680 Karar sayılı ilamında; "davalı ...'in karar düzeltme isteminin süre yönünden, davalı ...'in karar düzeltme isteminin ise esastan reddine" şeklinde karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma doğrultusunda yeniden yapılan yargılama sonucunda; "dava konusu 123 ada 1 ve 2 parsellerin dört tarafının ormanlarla çevrili olduğu, zilyetlikle kazanımının mümkün olmayacağı göz önüne alınarak Orman İdaresinin davasının kabulüne, Artvin ili Borçka ilçesi ... 123 ada 1 ve 2 parsellere ilişkin davanın kabulüne, bu parsellere ilişkin kadastro tespitlerinin iptaline orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine" karar verilmiş, karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2. İlk Derece Mahkemesince, Orman İdaresinin, Artvin ili Borçka ilçesi ... 123 ada 1 ve 2 parsellere ilişkin davasının kabulüne, bu parsellere ilişkin kadastro tespitlerinin iptaline orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmekle ve kısa kararda sair hususların gerekçeli kararda gösterileceği belirtilmekle birlikte, gerekçeli kararda yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmaması isabetsiz ise de; 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi dikkate alındığında bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamış ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

S O N U Ç : Yukarıda (1) no.lu bentte yazılı nedenlerle davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

Yukarıda (2) no.lu bentte yazılı nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 2 nolu fıkrasında yer alan ''2-Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine," ibaresinin çıkartılmasına, yerine "2-3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi gereğince; harç alınmasına mahal olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına," ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Hazine harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

17.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.