"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen karar, temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamın uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Bingöl ili Merkez ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 115 ada 5 parsel sayılı 52,80 m2, 115 ada 9 parsel sayılı 233,76 m2 ve 115 ada 16 parsel sayılı 165,27 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduklarını ileri sürerek, tespitin iptali ile taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin önceki karar, davacı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2015/11467 Esas ve 2017/7020 Karar sayılı ilamıyla; "... tüm tarafların gerçek sıfatları ile karar başlığında gösterilmesi, hükümde tarafların tüm delilleri toplanarak, iddia ve savunmanın kabul edilen ve ret edilen argûmanları gerekçeleriyle birlikte açıklanıp, açık, tereddüte yer bırakmayacak ve infaza olanak tanıyacak şekilde hüküm fıkrası oluşturulması gerektiği açıklanarak, infazı mümkün olmayacak ve kısa kararla çelişki oluşturacak biçimde hüküm kurulmasının isabetsizliğine ..." işaret edilerek bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; "... Taşınmazlarda ekonomik amaca uygun kullanım bulunduğu, kadastro tespiti ile uyumlu mahalli bilirkişi beyanları doğrultusunda tespit maliki mirasçıları açısından senetsizden zamanaşımı ile kazanım koşullarının oluştuğu, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olmadıklarının anlaşıldığı " gerekçesiyle, davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.