"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/363 E., 2023/949 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Midyat Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2022/58 E., 2022/70 K.
Taraflar arasındaki yargılamanın yenilenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: KARAR
Dava konusu 110 ada 3 parsel sayılı 3.760,33 metre kare yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmaz, 23.05.2013 tarihli hükmen tescil kararı ile aleyhine yargılamanın yenilenmesini talep edilen ... ve ... adına tescil edilmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı ... vekili, Midyat Kadastro Mahkemesinin 15.12.2011 tarihli ve 2010/159 Esas, 2011/95 Karar sayılı kararı ile, ... ve ... tarafından, ... aleyhine Mardin ili ...ilçesi ...Köyü, 110 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden eklemeli zilyetlikle birlikte 20 yılı aşkın süredir taşınmazın kendilerine ait olduğunu, bu nedenle kadastro tespitinin iptali ile kendi adlarına tespit ve tescilini talep ettiklerini, yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verildiğini, buna karşın, tanık olarak dinlenen ... , ... ve ...’ın aynı zamanda mahalli bilirkişi olduğunu, bu kişiler ile davacılar arasında toprakların ne şekilde bölüşüleceği hususunda mal paylaşım sözleşmesi yapıldığını, buna ilişkin protokole ulaşıldığını, bu kişilerin hukuka aykırı beyanlarının hükme esas alınmasının, bu kişilerin hem tanık hem mahalli bilirkişi olarak dinlenilmelerinin ve keşif mahallinde değil de duruşmada dinlenilmelerinin, yine bilirkişi heyetinin menfaati bulunmayan kişiler arasından olması gerekirken protokol düzenlendiğinin ortaya çıkmasının yargılamanın iadesini gerektirdiğini, keşfin gerektiği şekilde yapılmadığını, aynı gün 20 dosyanın keşfinin birlikte yapıldığını, keşfin araçla bir tur atılmak suretiyle yapıldığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede kamulaştırma yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını, Mahkemece davacıların terör nedeniyle başka yere göç etmek zorunda kaldıkları şeklindeki gerekçenin tamamen mahkeme tarafından yaratılmış olduğunu, bu yönde yargılamanın hiçbir aşamasında beyan bulunmadığını, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2012/3165 Esas, 2012/8374 Karar sayılı dosyası ile vergi kaydına dayanılarak kararın onandığını, oysa taşınmazın hiçbir zaman vergiye tabi tutulmadığını, Midyat Kadastro Mahkemesi’nin 15.12.2011 tarihli ve 2010/149 Esas, 2011/92 Karar sayılı ilamı ile aynı davacıların ... Al aleyhine açtıkları davanın da aynı şekilde kabul edildiğini, bu kararın Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2016/11884 Esas, 2016/9095 Karar sayılı ilamı ile bozulduğunu, bozma gerekçelerinin bu dosya yönünden de aynen geçerli olduğunu, sayılan nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 375 inci maddesinde sayılan yargılamanın yenilenmesi hallerinden (a), (e), (f), (g), (ğ) ve (h) bendlerinin tamamının somut davada bulunduğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini istemiştir.
Aleyhine yargılamanın iadesi talep edilen davalılar vekili, davanın açılmasının tek sebebinin müvekkillerinin hukuki yoldan yıpratmak olduğunu, 6100 sayılı Kanun'un 375/2 nci maddesi uyarınca (a), (f), (g) bentlerindeki hallerde yargılamanın iadesi istenebilmesi için kesinleşmiş mahkumiyet kararı ile belirlenmiş olmasına bağlı olduğunu, 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinde aranan şartların gerçekleşmediğini belirterek davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince,"yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375. maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, bu sebeplerin kıyas ya da yorum yolu ile genişletilmesi mümkün olmadığı, talep edenler vekilinin ileri sürmüş olduğu yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden (e), (f) ve (g) bentlerine ilişkin olarak kesinleşmiş bir ceza mahkumiyet kararı olmadığı gibi, yapılan suç duyuruları üzerine kovuşturma yapılmasına yer olmadığı yönünde" karar verildiği, İlk Derece Mahkemesinin kanuna uygun olarak teşekkül etmediğine dair somut bir delil sunulmadığı, yine tarafların karara tesir eden hileli bir davranışı olmadığı, dosyaya tanıklar ile davacılar arasında mal paylaşım sözleşmesi olduğu iddiası ile sunulan sözleşmenin incelenmesinde ... Ayaz'ın tanık sıfatı ile imzalamış olduğu, sözleşmeye taraf olmadığı, bunun yanında yargılamanın iadesi sebepleri olarak ileri sürülen sebeplerin olağan kanun yolları sırasında Yargıtayca incelendiği ve gerekçeli olarak reddedildiği, ileri sürülen hususların yargılamanın iadesi nedenlerinden hiçbirine uymadığı gerekçesiyle, yargılamanın iadesi talebinin, 6100 sayılı Kanun'un 375 inci maddesinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden olmaması nedeniyle usulden reddine, karar verilmiş; hükmün yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunan davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, 269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.