Logo

8. Hukuk Dairesi2024/628 E. 2024/3035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı ve Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın komşu parselin aynı hukuki nitelikte olduğu, krokide şahıs arazisine bitişik olmadığı ve kesinleşmiş orman parseliyle çevrili olduğu gözetilerek orman içi açıklık niteliğinde olduğu kabul edilmiş ve direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/365 E., 2023/875 K.

KARAR : Direnme-kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şırnak Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2015/19 E., 2020/46 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

Kadastro sırasında, Şırnak ili Merkez/Çakırsöğüt Köyü çalışma alanında bulunan 175 ada 1 parsel sayılı 55.462,09 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, susuz tarla vasfıyla davalı adına tespit edilmiştir.

Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürerek, kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, "davanın reddine, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline" karar verilmiş, hükme karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile Şırnak Kadastro Mahkemesinin 21.12.2020 tarihli ve 2015/19 Esas, 2020/46 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve iş bu kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 20.12.2022 tarihli ve 2021/16198 Esas, 2022/10353 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma ilamında özetle; "dava konusu taşınmazın çevresinde bulunan ve orman vasfıyla tespit edilen 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın askı ilan süresi içerisinde muhtelif kişiler tarafından dava konusu edildiği ve bu nedenle tespitinin kesinleşmediği anlaşılmakta olup, bu haliyle henüz hangi bölümlerinin orman vasfıyla tapuya tescil edileceği kesinliklik kazanmayan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti kesinleşmiş gibi kabul edilerek dava konusu taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olduğunun kabulü usul ve yasaya uygun bulunmadığı, bu sebeple dava konusu taşınmazın çevresinde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesi beklenmesi ve bu taşınmazın tapuya tescil edilmesine müteakip dava konusu 175 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dört yönünün 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazla çevrili olduğunun anlaşılması halinde dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu kabul edilerek davacı Hazinenin davasının kabulü ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesince; "dava konusu taşınmaza komşu ve bitişik olan 175 ada 2 parsel sayılı taşınmazın da, dava konusu taşınmaz gibi Kadastro Kanunu'nun 7. maddesine göre 16.02.2015 tarihinde yapılan kadastro tespitinde, kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap şartlarının davalı lehine gerçekleştiği, taşınmazın Hazineye intikali gereken veya kamu orta malı nitelikli yerlerden olmadığı gerekçesiyle 'susuz tarla' vasfıyla davalı adına tespit gördüğü, Hazine tarafından tespite itiraz edilmesi üzerine Mahkemece davanın kabulüne ve taşınmazın Hazine adına tesciline" karar verildiği, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairenin 27.04.2021 tarihli ve 2021/328 Esas, 2021/538 Karar sayılı kararı ile; "hem zilyetlik koşullarının oluşmadığı,hem de 175 ada 1 parselle bit bütün olarak düşünüldüğünde etrafının 101 ada 1 sayılı orman parseli ile çevrili orman içi açıklık konumunda olduğu ve zilyetlik yolu ile kazanılmasının mümkün olmadığı" gerekçeleri yazılarak istinaf isteminin reddedildiği hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 20.12.2022 tarihli ve 2021/16081 Esas, 2022/10355 Karar sayılı kararı ile onandığı, dava konusu 175 ada 1 parselle komşu taşınmazın aynı nitelikte olduğu, her ne kadar 175 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına tescil edilecek vasfı hüküm yerinde belirilmemiş ise de, Hazine tarafından idari yoldan, Orman tarafından açılacak dava ile taşınmazın vasfının orman olarak her zaman düzeltilebileceği, ayrıca bilirkişilerin krokisinde çekişmeli taşınmazın kuzey ve güneyinde gerçek kişilerin kullanımında gösterilen herhangi bir yer bulunmadığı, dolayısı ile dava konusu taşınmazın şahıs arazilerine bitişik halde olmadığı, 101 ada 1 parsel sayılı orman parselinin itiraza konu olamayan kesinleşen kısımlarıyla çevrili olduğu, bu haliyle itirazlı olan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmesinin beklenilmesine gerek olmadığı, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun)17/2 nci madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçe gösterilerek direnme kararı verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanun'a uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, 3402 sayılı Kanun'un 36/A maddesi gereğince harç alınmasına mahal olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.