"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çarşamba Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraza yönelik açılan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile tescil talebine yönelik görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Samsun ili Salıpazarı ilçesi ... Mahallesinde Orman Kadastrosu tarafından 2/B uygulaması yapıldığını, yapılan çalışmalar neticesinde Salıpazarı ... Mahallesi 120 ada 20 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığı, ancak dava konusu taşınmazın 04 Mart 1965 tarihinde müvekkilinin babası tarafından satın alındığını, taşınmazın murisinden de kendisine intikal ettiğini ve satın alma tarihinden bugüne kadar müvekkil zilyetliğinde fındık bahçesi olarak kullanıldığını, bu nedenlerle 13.05.2008 tarihinde hatalı ve eksik yapılan kadastro işlemleri ve tespitlerinin iptaline, 20.12.2023 tarihinde askıya çıkartılmış olan kadastro işlemleri ve tespitlerinin iptaline, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş, tarım alanına dönüşmüş, 120 ada 20 parsel numaralı taşınmazın müvekkili adına tespit ve tescil edilmesine, Mahkeme aksi kanaatte ise; 20.12.2023 tarihinde askıya çıkartılmış söz konusu taşınmaz üzerinde hatalı ve eksik yapılan (6831 sayılı Orman Kanunu'nun 3302 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre) 2/B çalışmalarının iptal edilerek müvekkilinin meşru ve hukuki beklentisi/talebi bulunan 120/20 numaralı taşınmazın 2/B çalışmaları kapsamına dahil edilerek tekrar yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; davacı vekilinin; taşınmazın 2/B'ye ayrılmasına yönelik talebini hangi nedenle olursa olsun orman rejimi dışına çıkartma konusunda gerçek kişilerin idareyi zorlayıcı şekilde dava açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, ilk tesis kadastro çalışmalarındaki tespitlerin iptali ile müvekkili adına tesciline ilişkin talebinin ise; Kadastro Kanunu'nun 26/1-b bendi uyarınca, 11 inci maddede belirtilen askı ilan süresi içinde dava açılmadığı, ayrıca taşınmazın mülkiyetine yönelik talebinin de Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiğinden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir,
Bölge Adliye Mahkemesince; dava konusu taşınmaz bölümünün 1982 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içinde bırakıldığı, orman kadastrosunun 03.05.1983 tarihinde kesinleştiği, 2008 yılında kadastro sırasında orman kadastrosunun tapuya aktarıldığı ve taşınmazın 120 ada 20 parsel numarasını aldığı, taşınmazın bulunduğu yerde 2023 yılında 2/B kadastrosu yapılarak 20.12.2023-20.01.2024 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı, davacı vekilinin dilekçe ekindeki krokide gösterilen ve 153 ada 1 parsel içinde bulunan alanın öncelikle adına tescilini istediği, terditli olarak bu kısmın 2/B kapsamına alınıp orman sınırları dışına alınmasını talep ettiği, çekişmeye konu olan taşınmaz bölümünün orman ve 2/B kadastrosu sırasında orman sınırları içinde kaldığı ve 2/B uygulaması ile de orman sınırları dışına çıkarılmadığı, dava konusu 120 ada 20 orman parseline yönelik mülkiyet iddiasıyla açılan orman kadastrosuna itiraz davasının, orman kadastrosunun dava tarihinden önce 03.05.1983 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olacağı, terditli talep açısından ise davacının talep ettiği alanın orman sınırları içerisinde kaldığı davacının orman içinde kalan kısmın 2/B kapsamına alınmasını talep ettiği, orman içinde kalan bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için Orman İdaresini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağının bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalı Hazine yönünden ise; istinaf edenin sıfatına vekalet ücretinin Kadastro Kanunu 31/son gereğince maktuen belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğinden bozulması talebiyle temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.