Logo

8. Hukuk Dairesi2024/6645 E. 2025/962 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki tapu iptali ve tescil davasının adli yargı yerinde görülebilir olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca bedelsiz iade taleplerinin idari işlem niteliğinde olması ve bu nedenle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, adli yargı yerinde açılan tapu iptali ve tescil davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1725 E., 2024/1624 K.

KARAR : Dava şartı yokluğundan usulden reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/644 E., 2018/624 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Antalya ili Kepez ilçesi ... Mahallesi 28266 ada 162 parsel sayılı (eski 891 parsel sayılı) taşınmaz, 4.416,16 m² yüzölçümünde; 28266 ada 164 parsel sayılı (eski 591 parsel sayılı) taşınmaz, 13.332,19 m² yüzölçümünde tarla niteliğinde Hazine adına tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili Kepez ilçesi ... Mahallesi 28266 ada 162 (eski 891) ve 28266 ada 164 (eski 591) taşınmazların, Hazine adına kayıtlı olan tapu kayıtlarının iptali ile 6320/31600 hissesi oranında müvekkili olan davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece (Antalya 3. Asliye Hukuk) Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazların davacı yönünden 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) 7/1 A ve 7/4 maddeleri kapsamında kaldığının tespitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 04.06.2021 tarihli ve 2021/171 Esas, 2021/558 Karar sayılı kararıyla; davacı vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esasına ilişkin olarak davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların tapu kaydının davacının payı olan 6320/31600 oranında iptali ile iptal edilen bu payın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 24.04.2024 tarihli ve 2021/16212 Esas, 2024/2743 Karara sayılı ilamıyla özetle "Dava, 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun)7 nci maddesi uyarınca bedelsiz iade istemine ilişkin olup, anılan kanunun 7 nci maddesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, idareye geniş takdir yetkisinin tanındığı, idarece iade başvurusu yerinde görülerek taşınmaz iade edilebileceği gibi onun yerine rayiç bedelini ödeyebileceği veya rayiç bedeline uygun başka taşınmaz verebileceği hatta idarenin kanunda belirtilen gerekçelerle taşınmazı iade etmeyebileceği, dava konusu taşınmazların 6292 sayılı Kanun kapsamında bedelsiz olarak iade şartlarını taşıyıp taşımadığı, idareye başvurulup başvurulmadığı hususlarının saptanması ve sonrasında dayanak tapunun 7/1-a ve b bentlerinde belirtilen nitelikleri taşıyıp taşımadığı, tapu kaydı belirtilen nitelikleri taşısa bile, taşınmazların bedelsiz iade edilebilecek nitelikte olup olmadığı, taşınmazların yerine rayiç bedellerinin ödenmesi ya da rayiç bedele uygun taşınmaz verilip verilmeyeceği yönünden ayrıca bir belirleme yapılması şeklindeki faaliyetlerin, birer idari işlem olduğunun kabulü gerektiği,

Davacı, tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş ise de, maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime ait olduğu, (6100 sayılı HMK 33 m), iddianın ileri sürülüş şekline göre dava, lehine henüz sicile yansıtılmamış olan mülkiyet hakkının doğmuş olması nedeniyle, tapu iptali ile tescil niteliğinde olmayıp zaten mevcut olan ve tapu sicilinde kayıtlı olan dayanak tapu kaydı uyarınca bedelsiz iadeye ilişkin idari işlemlerin icrasına yönelik olup işin esasının da idare hukuku ilkelerine göre incelemeye uygun bulunduğu,

Açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtildiği üzere; “İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları” ve “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” kapsamında, idari yargı yerince çözümlenmesi" gereğine değinilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.