"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/439 E., 2021/484 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davalı Hazine vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, Kaş ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 296 ada 1 parsel sayılı 23.322,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1990 yılından itibaren eşit paylarla ..., ... ve ...'un fiili kullanımında bulunduğu" şerhi yazılarak, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; Kaş ilçesi ... köyü 296 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kendisine ait olduğunu ve tapu kaydı bulunduğunu ileri sürerek, lehine kullanıcı şerhi verilmesini talep etmiş ve yargılama sırasında davacının vefat etmesi nedeniyle mirasçıları davaya katılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi'nin 24.05.2018 tarihli ve 2015/7395 Esas, 2018/3471 Karar sayılı ilamıyla usule ilişkin nedenlerle bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve dava konusu 296 ada 1 nolu parselin beyanlar hanesinde isimleri yazılı zilyetlerin hisse oranlarının iptali ile davacılar ... ve ... 'ın beyanlar hanesinde gözüken kişiler ile birlikte zilyet olduklarının tespitine ve ... 'ın 1/16 hisseli, ... 'ın 3/16 hisseli, ... ... oğlu ...'ın 4/16 hisseli, ... ... oğlu ... 'ın 4/16 hisseli (08.04.2013 tarihli veraset ilamına göre), ... oğlu ...'un 4/16 hisseli olarak beyanlar hanesine tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3 üncü maddesine göre "Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması" zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci ve 298 inci maddeleri de kararların gerekçeli olarak yazılmasını zorunlu kılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 297/c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe okunduğunda, mahkemece verilen hükme nasıl ulaşıldığının anlaşılması gerekir. Böylece, davacı veya davalı sıfatıyla bir yargı organı önüne gelen kişilerin, hukuk devletinde yaşamanın doğal sonucu olarak hukuk güvencesi, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakları uyarınca haklarında verilen kararlar yanında kararların hukuki süreci ve yargısı da denetlenebilir olur.
Bu ilkeler ışığında temyiz incelemesine konu gerekçeli karar incelendiğinde; kararda, davanın neden kabul edildiği hususunda bir açıklamanın yer almadığı, delillerin tartışılarak değerlendirmesinin yapılmadığı, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer almadığı ve kararın denetlenebilirliğinin olmadığı görülmekte olup, bu haliyle kararın gerekçe içermediği açık ve tartışmasızdır.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesiz olması nedeniyle denetlenebilme olanağı bulunmadığından, davalı ... ve Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı ... ve Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
İstek halinde peşin harcın temyiz eden davalı ...'a iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I inci maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.