"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2016/11 E., 2018/30 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı Hazine vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Sivas ili ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 74 parsel sayılı 25.647,32 m² yüzölçümündeki taşınmaz sit alanı olarak devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu söz edilmek suretiyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları 25.05.2006 tarihli dava dilekçesinde; tapu kaydı ve taksime dayalı olarak taşınmazın belirli bölümlerinin kendi tasarruf ve zilyetliği altında olduğunu, ancak; sit alanı olduğu gerekçesiyle Hazine adına tespit edildiğini öne sürerek taksime dayalı olarak kullandıkları bölümlerin adlarına tescilini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin direnme yönünde verdiği önceki karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle ; "davanın tapu kaydına dayalı olarak açıldığı, 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11 inci maddesinde 30.05.2007 tarihinde yapılan değişiklikliğe göre, kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil edilen ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile 1. ve 2. Derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılamayacağının öngörüldüğünü, tapu taşınmazlar yönüyle kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığını, tapu kaydı kapsamında kalması halinde tapu kaydına değer verileceğini, bu nedenle tapu kaydının kapsamının belirlenmesi için yöntemine uygun şekilde keşif yapılması dayanılan tapu kapsamında kalan bölümler yönüyle tapuya değer verilmesi, tapu kapsamı dışında kalan kısımlar yönüyle ise zilyetlikle kazanılamayacağının düşünülmesi" gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın tapu kaydı kapsamında olduğu belirtilerek davanın kabulüne, 127 ada 74 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 14.11.2017 tarihli rapor ve haritada (A) harfi ile gösterilen 262,65 m²'lik kısmın ... adına, (B) harfi ile gösterilen 511,70 m²'lik kısmın, ... adına, (C) harfi ile gösterilen 5.464,53 m²'lik kısmın ... adına, (D) harfi ile gösterilen 5.951,28 m²'lik kısmın ... adına, (E) harfi ile gösterilen 2.348,97 m²'lik kısmın ... adına tapuya tesciline, taşınmazın kalan 11.108,19 m²'lik kısmın ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuş, Dairemizin 14.02.2023 tarihli ve 2022/7321 Esas, 2023/673 Karar sayılı kararıyla davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiş; onama kararına karşı davalı Hazine vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına, Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davalı Hazine vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair karar düzeltme istemi yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece alınan teknik bilirkişi raporlarında çekişmeli 127 ada 74 sayılı parselin 1. derece arkeolojik sit alanında kalındığının belirtilmesine rağmen bu hususun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmemesi doğru değil ve bu durum bozmayı gerektirmekte ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması gerekirken sehven onandığı anlaşılmakla davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1.Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle; davalı Hazine vekilinin sair karar düzeltme isteminin REDDİNE,
2.Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 14.02.2023 tarihli ve 2022/7321 Esas, 2023/673 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1-A bendinde yer alan alt bentlerin her birine ve 2 numaralı bent sonuna "taşınmazların beyanlar hanesine 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı" cümlesinin eklenmesine ve İlk Derece Mahkemesi kararının DÜZELTİLMİŞ ŞEKLİ İLE ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.