Logo

8. Hukuk Dairesi2024/667 E. 2024/1999 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, zilyet olduklarını iddia ettikleri taşınmazın kullanımının tapu kaydına tesciline ilişkin taleplerinin kadastro itirazında hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerindeki zilyetlik iddialarına ilişkin tapu kaydı tescil talebinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süreyi geçirmiş olmaları gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/202 E., 2023/1033 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bahçe Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/226 E., 2022/29 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece (Bahçe Asliye Hukuk) Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu çalışmaları sonucunda,Osmaniye ili Bahçe ilçesi Karşıyaka Mahallesi 676 ada 5 parsel sayılı 9.154,91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 10.05.1991 tarihinde, arsa vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiş ve 12.08.1991 - 12.09.1991 tarihleri arasındaki askı ilanı sonunda 12.09.1991 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.

Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; müvekkili olan davacıların 50 - 60 yıldır Osmaniye ili Bahçe ilçesi Karşıyaka Mahallesi 676 ada 5 parsel sayılı taşınmaza zilyet olduklarını ileri sürerek, taşınmazın dava dilekçesinde belirtilen miktarlarda davacıların kullanımında olduğunun tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilmesini istemiştir.

Bir kısım davalılar sundukları cevap dilekçelerinde; davanın reddini savunmuşlardır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre aşıldıktan sonra açılmış olduğu gerekçesiyle " davanın, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.