Logo

8. Hukuk Dairesi2024/714 E. 2024/6134 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların Hazine adına orman vasfıyla tescili için açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulünün temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların eski hava fotoğrafları ve bilirkişi raporlarına göre orman vasfında olduğunun tespit edilmesi ve davalı ...’nın ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmediği için Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkının bulunmaması gözetilerek, davalı ...'nın temyiz isteminin reddine, davalı ...'nın temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/131 E., 2023/1235 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Borçka Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/491 E., 2022/4 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı ... Başkanlğı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Artvin ili ... ilçesi ... köyü çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na (3402 sayılı Kanun) göre yapılan kadastro sonucunda, 149 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden ... adına; 149 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden ... adına; 149 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden fındık bahçesi vasfıyla ... adına; 149 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden ... adına; 149 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden ... adına; 149 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden fındık bahçesi vasfıyla ... adına adına; 149 ada 8 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden ... adına; 149 ada 9 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden ... adına ve 149 ada 10 parsel sayılı taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden ... adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir.

Davacı ... İdaresi vekili asıl ve birleşen dava dosyalarına sunduğu dava dilekçelerinde; Artvin ili ... ilçesi ... köyü 149 ada 1 parselin 1.187,12 metrekarelik kısmının, 149 ada 2 parselin 2.694,70 metrekarelik kısmının, 149 ada 4 parselin 1.285,13 metrekarelik kısmının, 149 ada 5 parselin 1.613,18 metrekarelik kısmının, 149 ada 6 parselin 1.749,06 metrekarelik kısmının, 149 ada 7 parselin 1.775,07 metrekarelik kısmının, 149 ada 8 parselin 3.907,98 metrekarelik kısmının, 149 ada 9 parselin 1.470,59 metrekarelik kısmının, 149 ada 10 parselin 1.718,96 metrekarelik kısmının gerek hava fotoğraflarında gerek eski memleket haritaları ve amenajman planlarında orman vasfında olduğunu, bu nedenle zilyetlik, kazandırıcı zamanaşımı, ihya gibi nedenlerle özel mülkiyete konu olamayacağını buna rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tapuya kaydedildiğini belirterek tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini, iptal edilen kısımlar üzerindeki ayni hak ve şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "...Dava konusu taşınmazların uzun yıllardır orman vasfında olup, tarımsal faaliyette kullanılmadıkları, kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tapuya tescil edildiği, bu hususun teknik bilirkişi raporları ve taşınmazın fiili durumuyla desteklendiği, bu sebeple orman vasfında olan taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağı, orman niteliğindeki taşınmazın tapu kaydı üzerinde 3. kişi lehine, kısıtlayıcı şerh bulunamayacağı..." gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulü ile Artvin ili ... ilçesi ... köyü 149 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.187,12 metrekarelik kısmının, 149 ada 10 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.718,96 metrekarelik kısmının, 149 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.470,59 metrekarelik kısmının, 149 ada 8 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 3.907,98 metrekarelik kısmının, 149 ada 7 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.775,07 metrekarelik kısmının, 149 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.749,06 metrekarelik kısmının, 149 ada 5 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.613,18 metrekarelik kısmının, 149 ada 4 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.285,13 metrekarelik kısmının, 149 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi kurulu raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2.694,70 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile, Orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişi raporunda orman olarak gösterilen taşınmazlar üzerinde bulunan aynı hak şerh ve beyanların kaldırılmasına karar verilmiş; hükmün, davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "...Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, orman oldukları anlaşılan çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerindeki ayni hak, şerh ve beyanların kaldırılmasında zorunluluk bulunmasına ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu..." gerekçesiyle birleşen dosya davalısı ... Vergi Dairesi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve işbu karar, davalı ... vekili tarafından 149 ada 4 ve 7 parsellerin (A) bölümleri yönünden, davalı ... vekili tarafından ise "lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediği" iddiasıyla temyiz edilmiştir.

1. Davalı ... vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Kural olarak İlk Derece Mahkemesi’nin kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmayan tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Ancak ilk kararı istinaf etmeyen taraf Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeni bir karar verilmesi halinde bu yeni kararı temyiz edebilecektir. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi halinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta; davalı ..., davanın kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmediği halde, Bölge Adliye Mahkemesinin birleşen dosya davalısı ... Vergi Dairesi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararına karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Yukarıda açıklandığı üzere, davalı ... tarafından İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığından davacı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından birleşen dosya davalısı ... Vergi Dairesi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinden, davalı ...'nın Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Aksi düşünce istinaf başvurusunda bulunmayan tarafa İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf kanun yolunu atlayarak temyiz etme hakkı tanımış olur ki bu durum 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ile hayata geçirilen üç kademeli yargılama sistemini iki kademeli yargılama sistemine dönüştürür ve istinafın devre dışı bırakılmasına yol açar.

Bu açıklamalar ışığında, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davalı ...'nın, Bölge Adliye Mahkemesinin birleşen dosya davalısı ... Vergi Dairesi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararını temyiz hakkı olmadığı anlaşıldığından, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Davalı ... vekilinin, 149 ada 4 parsel ve 7 parselin (A) ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına ve 03.05.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda "149 ada 4 parsel ve 7 parselin A harfiyle gösterilen bölümlerinin 1969 tarihli hava fotoğrafında kapalı bir alan olduğu, üzerinde orman ağaçlarının bulunduğu, sınırlarının belirgin olmadığı, orman bütünlüğü kapsamında kaldığı" şeklindeki tespitleri karşısında taşınmazların ilgili bölümlerinin evveliyatının orman sayılan yerlerden olduğunun ve İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararının usul ve Kanuna uygun olduğunun anlaşılmış olmasına göre, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Davalı ... vekilinin 149 ada 4 parsel ve 7 parselin (A) ile gösterilen bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduklarından ... Kurumu Başkanlığından ve ... Vergi Dairesi Başkanlığından harç alınmasına yer olmadığına.

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.