"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/210 E., 2024/1745 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/86 E., 2022/131 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl ve birleşen davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Antalya ili Kepez ilçesi ... ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu (3402 sayılı Kanun) göre yapılan kadastro sonucunda; dava konusu 1158 parsel sayılı taşınmazın, tesis kadastrosu çalışması sırasında senetsizden kargir ev ve bahçesi niteliğiyle ve 2507 m2 yüzölçümüyle ... adına tespit edildiği; 1991 yılında yapılan askı ilanı içerisinde davacı ... ve arkadaşlarının açtığı, davacı Vakıflar Genel Müdürlüğünün açtığı davanın birleştirildiği, Maliye Hazinesinin müdahil olduğu tespite itiraz davası sonucunda Antalya Kadastro Mahkemesi'nin 27.01.1994 tarihli 1991/1908 E. -1994/98 K. sayılı karar ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün davasının feragat nedeniyle reddine, davacı ... ve arkadaşlarının davalarının reddine, müdahil Hazinenin davasının kabulüne ve 1158 parselin tapulama tespitinin iptaline ve Hazine adına tesciline, parselin üzerindeki kargir evin ... kızı ...'e ait olduğunun tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek 27.10.1994'te kesinleştiği; 2010 yılında 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda Avnitolunay Mahallesi 28133 ada 65 parsel sayısıyla 2.514,21 m2 yüzölçümüye ve kargir ev ve bahçesi niteliğiyle davalı hazine adına tapuda kayıtlı olup, beyanlar hanesinde "bu parsel üzerindeki kargir ev ... kızı ...' e aittir" şerhi bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı ... ... dava dilekçesinde özetle; daha önceki tespite itiraz ile zilyetliğinde bulunan ve üzerinde evi ile elektrik ve su abonesi olup belediye vergisi ödenen taşınmazın 580 m² olduğu halde adına yazılmadığı iddiasıyla, yeniden tespit yapılarak 2/B olan bu taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/84 Esas sayılı dosya davacıları ..., ... ve ... dava dilekçesinde özetle; halen zilyetliklerinde bulunan ve 25 yılı aşkın süredir üzerinde evleri bulunan, elektrik ve su aboneliklerinin olan, Kepez Belediyesinde dosyası olan taşınmazın adlarına tescilinin yapılmadığı, taşınmazdaki haklarının ... 580 m², ... 400 m², ...'ın 470 m² olduğu, 2/B kapsamında olan taşınmazın davalı üzerindeki tescilinin terkin edilerek tarafına tescil edilmesi gerektiği iddiasıyla, ... ... Mahallesi 28133 ada 65 parseldeki taşınmazın tescilinin iptal edilerek taraflarına tescilinin yapılmasını istemişlerdir.
Birleşen Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/68 Esas sayılı dosya davacısı ... dava dilekçesinde özetle; halen zilyetliklerinde bulunan, üzerinde evleri ile elektrik ve su aboneliklerinin bulunduğu, Kepez Belediyesinde dosyası olan taşınmazın 520 m² olduğu halde adına yazılmadığı iddiasıyla, yeniden tespit yapılarak bu 2/B olan taşınmazın adına 520 m² olarak tesciline karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davacıların itirazlarının tesis kadastrosunun düzenlendiği tarihteki niteliğine itiraz mahiyetinde olduğu, ancak tesis kadastrosunun yapılmasından sonra kadastro işlemine itiraz edilmesi üzerine taşınmaz Antalya Kadastro Mahkemesi'nin 1991/1908 esas, 1993/38 karar sayılı ilamı ile hükmen tescil yoluyla oluştuğundan taşınmazın mülkiyetine ilişkin olarak kesin hüküm niteliğinde mahkeme kararının bulunduğu, ayrıca davacıların taleplerinin kadastro tespitinden öncesine ilişkin olması nedeniyle davacıların iddiaları yönünden Kadastro Kanunu 12/4. Maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği, davacıların taleplerinin tesis kadastrosunun düzenlenmesinden sonrasına ilişkin olduğu varsayılsa dahi, taşınmaza tesis kadastrosu ile birlikte kadastro tutanağının düzenlendiği, bu şekilde tapu kaydına taşınmazın tapu kaydı oluştuktan sonra zilyetlik yoluyla iktisabının mümkün olmadığı, bu haliyle de davacıların taleplerinin yerinde olmadığı, taşınmazın Orman Tahdit haritasındaki yerine ve dosyamızda yapılan keşif sonrasında alınan fen bilirkişisi raporlarına göre de, Orman Kanunu 2/B maddesi kapsamındaki yerlerden olmayıp orman sayılmayan yerlerden olduğu..." gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, karara karşı asıl ve birleşen dosya davacıları vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi; "...gerek asıl dava ve gerekse birleşen davaların dava dilekçelerinde, dava konusu taşınmazların davacılar adına tescili istenilmekte olup, davacılar vekilince sunulan istinaf dilekçesinde ise bu talebin aslında taşınmazın 2/B tespitinin yapılmasının sağlanmasına yönelik olduğu ileri sürülerek, bu talep doğrultusunda davalarının kabulü ile dava konusu ... ... Mahallesi 28133 ada 65 parsel sayılı taşınmazın Orman Yasasının 2/B maddesi ile ormandan hazine adına çıkarılan yer olduğunun ve yine 31.12.2011 tarihinden öncesinden beri davacıların kullanımında olduğunun tespiti ile bu hususların tapuya şerh verilmesine karar verilmesi istenilmiş ise de; dava dilekçelerinde dava konusu edilen taşınmaz bölümlerinin her bir davacı yönünden ayrı ayrı yazılarak adlarına tescilinin istenilmesi ve dolayısıyla dava konusu taşınmaz bölümlerinin mülkiyetinin dava konusu edildiği şeklinde talepte bulunulması karşısında, bu talebin istinaf dilekçesinde ileri sürüldüğü gibi taşınmazın tapu kaydına 2/B ve kullanıcı şerhi konulmasına yönelik olduğunun kabulü mümkün bulunmayıp, ilk derece de taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın "kadastro tespitine itiraz nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir" şeklinde nitelendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı..." gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar asıl ve birleşen dosya davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup asıl ve birleşen dosya davacıları vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.