Logo

8. Hukuk Dairesi2025/163 E. 2025/1634 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mera olarak tespit ve tahsis edilen taşınmazın orman vasfında olduğu iddiasıyla tahsis kararının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan davada, tapu kaydındaki zilyedin davaya dahil edilmemesi nedeniyle bozulan ilk karar sonrasında, bozma ilamına uyularak verilen kabul kararına karşı yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen husumet eksikliğini gidererek, taşınmazın tapu kaydındaki zilyedini davaya dahil etmesi ve bu yönde yaptığı inceleme ve araştırma sonucunda verdiği kararın usul ve hukuka uygun olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/36 E., 2015/361 K.

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki tahsis kararının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkeme kararı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kayalı köyünde 1989 yılında yapılan kadastro sırasında 946 parsel sayılı 68.000 metrekarelik yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine ''bu yerin zilyedi ... oğlu ...'dır" yazılarak, tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilerek tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra 4342 sayılı Mera Kanunu'na göre çalışma yapan Mera Tespit Komisyonunca ilgili parsel mera olarak tespit ve tahdit edilerek tahsis yapılıp ilân edilmiştir.

Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde; Uşak ili Eşme ilçesi Kayalı köyü 946 parsel sayılı taşınmazın mera tespit komisyonu tarafından mera olarak tespit ve tahsis edildiğini, taşınmazın üzerinin orman bitki örtüsü ile kaplı olduğunu ileri sürerek, mera tespit komisyonu tarafından yapılan tespit ve tahsisin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.

İlk Derece Mahkemesince; Uşak Mera Komisyonu tarafından alınan mera tahsis kararının iptali ile 946 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline dair verilen karar, davacı ... İdaresi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/6062-10068 sayılı kararıyla bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "yapılan inceleme ve araştırmanın yeterli olmadığı, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde taşınmazın zilyedi olarak gösterilen ... oğlu ...'ya (ölmüş ise mirasçılarına) husumet yöneltilmeden dava açılmış olup, mahkemece, şerh sahiplerinin davaya katılımı sağlanmaksızın, husumet yaygınlaştırılmadan yokluklarında dava görülüp sonuçlandırılmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu, bu nedenle çekişmeli 946 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında zilyet olarak şerh sahibi gözüken ... oğlu ... adlı kişilerin tesbit edilerek (ölmüş ise mirasçılarının) davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılıp, tarafların ileri sürecekleri delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi, kabule göre de; çekişmeli taşınmaz tapuda kayıtlı olduğu halde, tapu kaydının iptaline karar verilmeyip sadece tahsis kararının iptal edilmiş olmasının ve 3402 sayılı 36/A maddesi hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğu" gereğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; "Yargıtay bozma ilamında belirtilen eksiklikler giderilerek, bozma doğrultusunda davanın kabulünün gerektiği" gerekçesi ile, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.