Logo

8. Hukuk Dairesi2025/221 E. 2025/1689 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, 2/B çalışmaları sırasında orman sınırı içinde bırakılan bir taşınmazın kendi adına tescilini talep etmiş, davalı idareler ise talebin reddini savunmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Orman sınırları içinde kalan taşınmazların 2/B kapsamına alınarak orman sınırları dışına çıkarılması talebinin hukuken mümkün olmadığı ve davacının talebinin bu yönde olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1778 E., 2024/1635 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/234 E., 2024/105 K.

Taraflar arasındaki 2/B uygulamasına itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce ilk olarak 1944 yılında 3116 sayılı Orman Kanunu (3116 sayılı Kanun) hükümleri gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, sonrasında 19.09.2017 tarihinde ilan edilen 6831 sayılı Kanun kapsamında aplikasyon ve 2/B uygulaması

ve 2008 yılında 3402 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunduğu anlaşılmıştır.

Davacı dava dilekçesinde özetle; Kastamonu ili ... ilçesi ... köyü ... mahallesinde yapılan 2/B çalışmaları sırasında, adlarına tarla niteliği ile tescil edilen taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiğini, eksikliğin 102 ada 1 parselde kaldığını belirterek, 102 ada 1 parselin yaklaşık 2.000,00 m² yüzölçümlü kesiminin 151 ada 9 parsele ilave edilmesi yada ayrı parsel numarası ile adlarına tescil edilmesi için dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek, 2/B çalışmaları sırasında orman sınırları içinde bırakılan 102 ada 1 sayılı orman parselinin yaklaşık 2.000,00 m² yüzölçümlü kesiminin 2/B’ye ayrılmasını istemiş, 20.05.2022 tarihli keşifteki imzalı beyanında ise; dava ettiği yerin 151 ada 9 parsele eklenmesini, mümkün değilse ayrı parsel numarası verilerek kendisinin kullanımında olduğunun tespitini ve tescilini talep ettiğini bildirmiştir.

Davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.

Dava, 2/B uygulamasına itiraz niteliğindedir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "Davacının talebinin dava konusu alanın Orman İdaresi tarafından 2018 yılında yapılan 2/B çalışmaları kapsamına alınmadığı gerekçesi ile 2/B kapsamına alınarak kendi adına tesciline ilişkin olduğu, dava konusu edilen alanın orman sınırları içinde bulunduğu, orman sınırları içinde bulunan taşınmazların hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması isteği ile orman idaresini zorlayıcı nitelikte davanın dinlenme olanağının bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, "davacının 03.07.2024 tarihli duruşmadaki imzalı beyanından ve 21.08.2024 havale tarihli istinaf dilekçesinden 102 ada 1 sayılı orman parselinin fen bilirkişi tarafından düzenlenen 22.06.2022 havale tarihli krokili raporda (A) ile işaretlenen 845,14 m² yüzölçümlü kesiminin 2/B kapsamına alınarak Hazine adına tescil edilmesi ve kendisinin hak sahibi (kullanıcı) olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşıldığından ilk derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır." gerekçesiyle istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacı ...'den alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.