"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun 6100 HMK'nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/513 E., 2019/465 K.
Taraflar arasındaki kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemine ilişkin davanın yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ... İdaresi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353/(1)-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 3116 ... Orman Kanunu (3116 ... Kanun) hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 ... Orman Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesine Dair Kanuna (5653 ... Kanun) göre yapılan makiye ayırma işlemi, 01.02.2013 tarihinde 30 gün süre ile ilan edilen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 ... Orman Kanunu'nun (6831 ... Kanun) 3302 ... 31.08.1956 tarihli ve 6831 ... Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 ... Kanun) ile değişik 2/B madde uygulaması, 1972 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır.
2. Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili ... ilçesi ... Köyü, 207 parsel (Yeni 220 ada 7 parsel) ... taşınmazın 3116 ... Kanun kapsamında 1948 yılında kesinleşen orman tahdit sınırları içinde bulunduğunu, ancak 1971 yılında yapılan tapulama çalışmaları ile taşınmazın şahıslar adına tapulandığını, orman nitelikli taşınmazların zilyetliğe dayalı kazandırıcı zamanaşımı yolu ile mülkiyet edinilmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, tapu ve zilyetlikle ormandan ... kazanılamayacağını, öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsünün yok edilmiş olması halinde dahi salt orman toprağının hukuken orman sayıldığını, orman sayılan veya orman rejimine girmiş yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek, orman tahdit sınırları içinde kalan kısmının Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız ve hukuki mesnetten yoksun bulunduğunu, dava konusu taşınmazın uzun zamandan beri müvekkilleri adına kayıtlı olduğunu, arsa vasfında olduğunu, zaman aşımı nedeniyle de davanın dinlenemeyeceğini, mülkiyet hakkı gereğince mülkiyet hakkı elinden alınacak olan müvekkillerinin zararının tazmin edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesi halinde müvekkilleri lehine uygun tazminat hakkının doğmuş olacağını, açıklanan nedenlerle davanın reddine verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan deliller, kadastro tutanakları, tapu kayıtları, orman tahdit kayıtları, memleket haritaları, mahalli bilirkişi beyanları, mahallinde yapılan keşifler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda alanın tamamının öncesi maki alanı olan ve maki alanı olarak dağıtılan tapusunun orman mevzuatı açısından geçerli olduğu, kesinleşmiş orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan alanda kalan yerlerden olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı ... İdaresi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı ... İdaresi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın reddi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, kararın dayanağı bilirkişi raporlarının eksik ve yetersiz olduğunu, taşınmazın orman yönünden yapılan hukuki değerlendirmesinde düşülen yanılgı ve hata sonucunda yasa ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olarak, 02.10.2019 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerindeki gerekçeler de nazara alınmadan karar verildiğini, İlk Derece Mahkemesinin hükme esas aldığı maki tefrik komisyonunun usulüne uygun oluşturulmadığını ve yine usulüne uygun ... ve işlemler yapmadığını, devlet ormanı olduğu anlaşılan dava konusu taşınmaz için davanın reddine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu açıklayarak, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında karar verilerek davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın tapu kaydı üzerinde üçüncü kişi ya da kurumlar lehine mevcut tüm şerhlerin terkinine; istinaf yolu harç ve giderleri ile kanuni vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın 3116 ... Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, 1950 yılında 5653 ... Kanun hükümlerine göre makiye ayırma çalışması yapıldığı, 1972 yılında 4753 ... Kanuna göre oluşturulan tapu kaydı uygulanmak suretiyle kesinleşen kadastro tespiti yapıldığı, taşınmazın 2013 yılında orman sınırı dışında bırakıldığı, taşınmaz orman sınırı dışında bırakılsa da üzerinin makilik ve eylemli devlet ormanı niteliğinde olduğu, yörede maki sahalarının tespitine dair talimatnamenin 5 nci ve 6 ncı maddeleri gereğince orman muhafaza karakteri taşıyan taşınmazların orman rejimi dışına çıkartılmaması gerektiği açıklanarak, daha önce yapılan işlemin yasa ve yönetmeliğe aykırı olması nedeniyle makiye ayırma işleminin iptal edildiği, 5653 ... Kanunda ve 17.08.1950 tarihli yönetmelikte maki komisyonlarının kesinleşmiş orman sınırı içinde maki tespit işlemi yapacağı konusunda hiçbir hüküm bulunmadığı gibi, ormanların ve orman muhafaza karakteri taşıyan makiliklerin hiçbir zaman makiye ayrılamayacağı, ayrılmış olsa bile yasaya aykırı olarak yapılan işlemin yok hükmünde olacağı, HGK'nin, YKD'nin Ekim 2002 sayısında yayımlanan 27.02.2002 tarihli ve 2002/1-19/97 ... kararında kabul edildiği gibi taşınmaz 1949 yılında kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığından, çekişmeli taşınmaza revizyon gören tapu kayıtlarının hukuki değerini yitirdiği, orman içinde kalan ya da orman sınırı dışına çıkartılan alanlarda tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 ... Kadastro Kanunu'nun (3402 ... Kanun) 45 nci maddesi Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarihli ve 31/13, 14.03.1989 tarihli ve 35/13 ile 13.06.1989 tarihli ve 7/25 ... kararları ile iptal edildiğinden, davalı kişilerin dayanacağı bir yasal yol bulunmadığı, tüm açıklanan nedenlerle geçerli bir makiye ayırma işlemi olmayan ve makiye ayırma işlemi de iptal edilen taşınmazın 1949 yılında yapılan orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği gözetilmekle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak durumun delil toplanmasını, değerlendirilmesini ve yeniden yargılamayı gerektirmediği, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353/(1)-b.2 maddesi uyarınca, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.10.2019 tarihli ve 2018/513 Esas, 2019/465 Karar ... kararının, 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, davacının davasının kabulü ile, ... ... ... Köyü 220 ada 7 parsel ... taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dairesi kararının yasaya ve usule aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın uzun zamandan beri müvekkilleri adına kayıtlı olup arsa vasfında olduğunu, devlet tarafından verilen tapu ile sağlanan mülkiyet hakkına değer verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun usul ve kanuna uygun olduğunu, memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde yapılan inceleme ve tespitlere göre taşınmazın 3116 ... Kanuna göre orman sayılmayan 4785 ... Kanun ve 5658 ... Kanun kapsamına girmeyen 6831, 3302 ... Kanunlara göre de orman sayılmayan yer olduğunu açıklayarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu ... ili ... ilçesi ... Köyü 220 ada 7 parsel ... taşınmazın 3116 ... Kanuna göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde kalıp kalmadığı, orman vasfıyla tapu iptali ve tescil şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarına iilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369/1, 370 ve 371 inci maddeleri, 3316 ... Kanun'un 5 ve devamı maddeleri, 6831 ... Orman Kanunu, 5653 ... Kanun'un 1/e maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince, geçerli bir makiye ayırma işlemi olmayan ve makiye ayırma işlemi de iptal edilen taşınmazın 1949 yılında yapılan orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
3. Dava konusu taşınmazın, 5653 ... Kanun gereğince 23.08.1951-25.08.1951 tarihleri arasında makilik saha olarak tefriki yapılıp maki tutanağı düzenlenerek haritaya geçirildikten sonra 4753 ... Kanun gereğince topraksız köylüye tevzii edilmesi için ... Tevzii Komisyonuna teslim edildiği, 1951 yılında tevzii edilerek gerçek kişi adına tapu kaydı oluşturulduğu ve dava konusu taşınmazın bu tapu kaydına dayalı olarak 1971 yılında arazi kadastrosu sonucu tapu maliki ... adına tespit ve tescil edildikten sonra ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.06.1983 tarihli ve 1983/62 Esas, 1983/151 Karar ... ilamı ile ... adına olan tapu kaydı iptal edilerek ... ... adına tescil edildiği ve kararın kesinleştiği, ... ... vefat edince taşınmazın mirasçıları olan davalılar adına intikal ettiği, davacı ... İdaresince taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde olduğu ileri sürülerek tapusunun iptali ile orman olarak Hazine adına tescilini istemiştir.
4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22.03.1996 tarihli ve 1993/5 Esas, 1996/1 Karar ... içtihadında, 3116 ... Orman Kanunu (3116 ... Kanun) 5653 ... Orman Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesine Dair Kanunla (5653 ... Kanun)
değişik 1/e maddesine göre çıkarılan “Makilik ve Orman Sahalarının Birleştiği Yerlerde Orman Sınırlarının Tespitine Ait Yönetmelik” ile bu Yönetmelik uyarınca kurulan maki komisyonlarının yasal olduğu ve yaptıkları işlemlerin de geçerli olduğu kabul edilmiş ve söz konusu komisyonlar tarafından makilik alan olarak belirlenen taşınmazlar hakkında özel kanunlar gereğince oluşturulan tapular da yasal prosedüre uygun ve geçerli olduğundan bu tapulara değer verileceği hüküm altına alınmıştır.
5. Yine, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.04.2010 tarih ve 2004/1 Esas, 2010/1 Karar ... içtihadında da, maki komisyonlarınca 5653 ... Kanun'a göre yapılarak kesinleşen ve özel kanunlar gereğince tapu kaydı oluşan taşınmazlar hakkında 1993/5 Esas ve 1996/1 Karar ... içtihadı birleştirme kararının uygulanmasına devam olunacağı ifade edilmiştir.
6. Bu itibarla; Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazın tamamının, tespite esas tevzi tapusu kapsamında kaldığı ve maki komisyonunca 5653 ... Kanun'a göre belirlenip 4753 ... Topraklandırma Kanunu (4753 ... Kanun) gereğince tapuya bağlandığı sabit olduğundan, tapuya güven ilkesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22.03.1996 tarihli ve 1993/5 Esas, 1996/1 Karar ... içtihadı uyarınca davanın reddi gerekirken kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.