"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Taraflar arasındaki kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında Çankırı ili Merkez ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski 1009 parsel sayılı 16.400 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 181 parsel numarasıyla ve 18.673,97 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlıyken yargılama sırasında kayden ... adına kayıtlı bulunan eski 992 parsel sayılı 22.100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 180 parsel numarasıyla ve 23.287,75 metrekare yüzölçümlü olarak komisyon kararıyla tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkillerine ait 108 ada 181 parsel sayılı taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalıya ait 108 ada 180 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak sınırın doğru belirlenmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; taşınmazlar arasındaki sınırın sabit sınır niteliğinde alınması gerekirken uygulama kadastro çalışmalarında geçerli sınır alınmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
İlk Derece ile Bölge Adliye Mahkemesince yukarı da yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki, 31.10.2022 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların ara sınırının sabit sınır niteliğinde değerlendirildiği ve bu sabit sınırların 1990 yılına ait hava fotoğrafı ile uyum sağladığı, tesis kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların müşterek sınırında sınırlandırma hatası yapıldığı açıklanarak, sonuç olarak uygulama kadastrosunun hatalı olduğu bildirilmiştir. Ne var ki, bilirkişi raporunda tersimat hatası olduğuna ilişkin bir tespit yapılmadığı, taşınmazlar hakkındaki tesis kadastro tutanağının düzenlendiği tarih olan 1967 yılından sonraki (1990) tarihli hava fotoğrafının esas alınarak sabit sınır belirlenmesi yapılmasının doğru olmadığı gibi tesis kadastrosu ölçü krokisinde de taşınmazlar arasında sabit sınıra ilişkin özel işaretlemeninde yapılmaması nedeniyle taşınmazlar arasındaki sınırın geçerli sınır olarak kabul edilmesi gerekmekte olup uygulama kadastrosu yerinde olduğundan yukarıda yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, tesis kadastrosu sırasında taraflara ait taşınmazlar arasında sabit kabul edilebilecek herhangi bir sınırın bulunmadığı, tesis kadastrosu tarihinden sonraki (1990) tarihli hava fotoğrafının uygulama kadastrosunun değerlendirilmesinde esas alınamayacağı, buna göre, eldeki davada, tesis kadastrosu sonucu oluşan sınırlardan ayrılmayı gerektiren bir durumun bulunmadığı ve tesis kadastrosu ile oluşan sınırların esas alınması gerektiği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın kabul edilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.