Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6335 E. 2024/5982 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıların zilyetliğini tespit ederken yeterli araştırma ve inceleme yapmadığı, hava fotoğrafları gibi delilleri değerlendirmediği, tapu kayıtlarının oluşumuna esas belgeleri incelemediği ve zilyetliğin başlangıç tarihi ve süresini tam olarak belirlemediği gözetilerek, önceki onama kararının kaldırılıp, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2017/15 E., 2019/37 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine

KARAR DÜZELTMEİSTEYEN : Davacılar ... vd. vekili, davalı ... vekili

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.03.2023 tarihli ve 2023/138 Esas, 2023/1855 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının dava ve temyize konu 534 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar yönünden onanmasına, 533 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Dairemiz ilamına karşı davacılar ... vd. vekili, davalı ... vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, Cihanbeyli ilçesi Yeşilöz Mahallesi çalışma alanında bulunan 533 ada 1, 2, 534 ada 36 ve 37 parsel sayılı sırasıyla 75.800, 207.100, 98.300, 149.900 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmişlerdir.

Davacılar ... ve müşterekleri tarafından, davalılar aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve tapu iptali istemli davada, Asliye Hukuk Mahkemesince usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle dava dosyası, Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.

İlk Derece (Kadastro) Mahkemesince, çekişmeli parsel tutanağı/ları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, davaya konusu 533 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar ile Yeşilöz Mahallesi Acıkuyu Mevkii 534 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak açılan davanın kabulüne, davaya konu Konya ili Cihanbeyli ilçesi Yeşilöz Mahallesi Kötügöl (Harmanyeri) Mevkii 533 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların tevhid olunarak toplam 282.900 m2 olarak ve tarla niteliğiyle; fen Bilirkişisi S.A. tarafından tanzim olunan 29.03.2019 tarihli ikinci ek bilirkişi raporu ekindeki haritada, B harfiyle gösterilen 112.500 m2 lik kısmının tevhid olunan 533 ada 1 ve 2 parsellerden ifraz olunarak aynı adanın en son parsel numarası verilmek suretiyle Yeter Belek, C harfiyle gösterilen 50.000 m2 lik kısmının tevhid olunan 533 ada 1 ve 2 parsellerden ifraz olunarak aynı adanın en son parsel numarası verilmek suretiyle ..., D harfiyle gösterilen 60.200 m2 lik kısmının tevhid olunan 533 ada 1 ve 2 parsellerden ifraz olunarak aynı adanın en son parsel numarası verilmek suretiyle ..., E harfiyle gösterilen 60.200 m2 lik kısmının tevhid olunan 533 ada 1 ve 2 parsellerden ifraz olunarak aynı adanın en son parsel numarası verilmek suretiyle doğumlu ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, davaya konu Konya ili Cihanbeyli ilçesi Yeşilöz Mahallesi Acıkuyu Mevkii 534 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların tevhid olunarak toplam 248.200 m2 olarak ve tarla niteliğiyle taşınmazın tamamı 1 pay kabul edilerek, 1/5 hissesinin doğumlu ..., 1/5 hissesinin ..., 3/5 hissesinin ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, davaya konu taşınmazların kadastro tespiti esnasında boş bırakılan nitelik ve malik hanesinin bu şekilde doldurulmasına" karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili tarafınından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.03.2023 tarihli ve 2023/138 Esas, 2023/1855 Karar sayılı ilamıyla; dava ve temyize konu 534 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün onanmasına, 533 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiş ve davacılar ... ve müşterekleri vekili ve davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, davalı ... tapusunun oluştuğu tarih itibariyle davacı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 üncü ve 46/1 inci maddelerinde yazılı zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir.

Şöyle ki; 3402 sayılı Kanun'un 46/1 inci maddesi, "4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar, bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur." hükmünü içermektedir. Buna göre, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu (4753 sayılı Kanun) uyarınca Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve tescil tarihi itibariyle zilyetleri yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur. Ne var ki, dava konusu 534 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların doğu sınırında bulunan 534 ada 42 parsel sayılı taşınmaz mera olduğu halde dava konusu taşınmazların komşu mera parselinden nasıl ayrıldıkları zirai bilirkişi raporunda açıklanmamış, davacıların dayanak 1947 tarihli, 2091 ile 2499 tahrir numaralı vergi kayıt malikleri ile davacılar arasında akdi veya ırsi bağ bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bu doğrultuda her ne kadar 1947 tarihli, 2091 tahrir numaralı vergi kaydının yol okuyan batı sınırı itibariyle gayrisabit hudutlu ise de, davacılar yönünden bağlayıcı olup olmayacağı araştırılmamış, vergi kayıt maliki ile davacılar arasında illiyet bağı bulunmaması halinde, dava konusu taşınmazların Toprak Tevzii Komisyonunca Hazine adına oluşturulan tapu kayıt kapsamında kaldıklarının anlaşılması durumunda 3402 sayılı Kanun’un 14 üncü ve 46/1 inci maddelerinin, tapu kayıt kapsamı dışında kalmaları durumunda ise aynı Kanun'un 14 üncü maddesi koşullarının davacılar lehine oluşup oluşmadığı üzerinde durulmamış, kadastro paftası ile Toprak Komisyon haritası usulünce çakıştırılmamış, dava konusu 534 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar yönünden komşu mera parselinin kadim mera mı yoksa Toprak Tevzii Komisyonunca oluşturulan mera parseli mi olduğu yöntemince araştırılmamış, davalı Hazinenin dayandığı ve tespite esas tapu kayıtlarının oluşumuna esas belirtmelik tutanakları, belirtmelik haritası, toprak tevzi haritası getirtilmemiş, tapu kayıtları keşifte yöntemince uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, mahalli bilirkişilerin zilyetliğe ilişkin soyut beyanları esas alınarak hüküm kurulmuştur.

Ayrıca; taşınmazların kullanım süresi ile niteliklerini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, bu yönde de bir araştırma yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varabilmek için İlk Derece Mahkemesince öncelikle, Hazine tapusunun oluşum tarihi olan 1963 yılından (ve dava tarihinden) 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü'nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı; dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzii çalışmalarına ilişkin tüm evraklar ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, tespit dayanağı olan ve taşınmazların belirtmelik tutanaklarında taşınmazlara uygulandığı anlaşılan başka kayıtlar var ise bu kayıtlar yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eli ile uygulanmalı, fen bilirkişisinden tapu kayıtlarının haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak uygulanması suretiyle tapu kayıtlarının kapsamını gösterir krokili rapor alınmalı, tapu kayıtlarının haritasının fenni sıhhate uygun olmaması halinde ise sınırları itibariyle uygulanarak, tek tek kapsamı krokide gösterilmeli, belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa bu kayıtlarda zemine uygulanarak aynı yöntemle kapsamları belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı, dayanak vergi kayıt malikleri ile davacılar arasında akdi veya ırsi bağın bulunup bulunmadığı sorulup saptanmalı, davacılara bu konuda delilleri sorulmalı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat bilirkişisi kurulundan, çekişmeli taşınmazların önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazların hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazların dayanak vergi kayıt kapsamında kaldığının anlaşılması halinde ve davacılarla kayıt malikleri arasında illiyet bağının kurulması halinde özellikle 1947 tarihli ve 2091 tahrir numaralı kaydın yol sınırı itibariyle gayrisabit hudutlu olduğu ve kayıt miktar fazlası bölüm yönünden ise dava tarihi ile vergi kayıt tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin geçmediği gözetilmeli, illiyet bağının kurulamaması ve Hazineye ait tapu kayıtlarının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kanun'un 46/1 inci maddelerinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği; taşınmazların tamamının ya da bir bölümünün tapu kayıtlarının kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde ise, davacı yararına dava tarihinden geriye 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

İlk Derece Mahkemesince, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, temyiz incelemesi sırasında hükmün bu nedenlerle de bozulması gerekirken, Dairemizin 29.03.2023 tarihli ve 2023/138 Esas, 2023/1855 Karar sayılı ilamıyla 534 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün onanmasına, 533 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davacılar vekili ile davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama/bozma ilamının kaldırılması suretiyle yukarıda belirtilen gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmesi cihetine gidilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili ile davalı ... vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 29.03.2023 tarihli ve 2023/138 Esas, 2023/1855 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek halinde peşin harcın karar düzeltme talep eden davacılar ... vd. iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.