Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6651 E. 2024/2371 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, tespitten sonra baraj gölü altında kalan taşınmazın tapuya tescili ve kadastro tutanağının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın sular altında kalmadan önceki zilyetlik durumunun davacılar lehine olduğu, ancak sular altında kalan yerlerin tapu kütüğüne tescilinin mümkün olmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi gereğince göllerin tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı gözetilerek, mahkemenin taşınmazın terkinine değil, tespit dışı bırakılmasına karar vermesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2016/1005 E., 2021/36 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ve düzenlenen kadastro tutanağının iptali ile taşınmazın terkinine karar verilmiş olup, hükmün davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Osmancık ilçesi Pelitçik Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 101 parsel sayılı 9.319,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... Bul adına tespit edildikten sonra, askı ilan süresi içerinde ... tarafından itiraz edildiği gerekçesiyle kadastro tutanağı Kadastro Mahkemesine devredilmiştir.

Davacılar ... ve arkadaşları Asliye Hukuk Mahkemesine sundukları dava dilekçelerinde; ... ilçesi ... Köyü 104 ada 101 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının malik hanesinin açık olduğunu, Kadastro Mahkemesinde de her hangi bir dava bulunmadığını ileri sürerek, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın murisleri ... Bul mirasçıları adına tescilini talep etmişlerdir.

Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hüküm, Yargıtay 16. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin 04.06.2014 tarihli ve 2014/5600-7827 Esas, Karar sayılı ilamıyla özetle; "dava konusu yer hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği ve bu tutanağın kesinleşmediği belirlendiğine göre, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Kadastro Mahkemesine devrine karar verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulmuş olmasının isabetsizliğine " değinilerek bozulmuştur.

Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamı doğrultusunda verilen görevsizlik kararı uyarınca dava dosyasının gönderildiği Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; " hakkında 104 ada 101 parsel numarasıyla kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazın baraj suları altında kalmış olduğu, bu suretle davanın konusuz kaldığının anlaşıldığı " gerekçesiyle, davanın reddine ve düzenlenen kadastro tutanağının iptali ile taşınmazın terkinine, davalılar Tapu Sicil Müdürlüğü, ... ve ... yönüyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Ancak; dava konusu taşınmazın sular altında kalmasından önce yapılan keşif, alınan ziraatçi bilirkişi raporu ve sular altında kaldıktan sonra hava fotoğraflarının incelenmesi suretiyle düzenlenen jeodezi / fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisi tarafından hazırlanan raporlar birlikte değerlendirildiğinde, zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacılar lehine oluştuğu anlaşılmakta olup İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın su altında kaldığı ve bu nitelikteki yerlerin tapu kütüğüne tescilinin mümkün olmadığı göz önüne alınarak, davacılar lehine mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemesi hatalı olmuştur.

Öte yandan, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesinde, göllerin tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı belirtilmiş olup, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmaz tarla niteliğinde olmakla beraber tespitten sonra baraj gölü altında kalmış olması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesince, 3402 sayılı Kanunu'nun 16/C maddesi gereğince, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki göllerin tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı gözetilerek anılan Kanun maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın tespit dışı bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, kadastro tutanağının iptali ile taşınmazın terkinine karar verilmesi de isabetsiz olduğundan, davalı ... vekilinin ve davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE;

Davacılar vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.