Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1233 E. 2024/5340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın bir kısmının belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonucu tapudan terkin edilmesi nedeniyle, kadastro düzeltmesi ve tescil talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi kapsamında yapılabilecek düzeltmelerin mülkiyet değişikliğini kapsamadığı, imar uygulaması nedeniyle terkin edilen kısmın kadastro düzeltmesi ile düzeltilemeyeceği ve bu kısım için ayrı bir dava açılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi uyarınca yapılan düzeltim işleminin iptali /yolsuz tescilin düzeltilmesi ve tescil istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve esas hakkında yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

Kadastro sonucunda İstanbul ili ... ilçesi ... Köy çalışma alanında bulunan 2008 ada 54 parsel sayılı 29,372,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 09.05.1977 tarihinde hükmen ifrazı sonucunda oluşan 2008 ada 57 parsel sayılı taşınmaz 4340,00 metrekare yüzölçümlü olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına; 2008 ada 58 parsel sayılı taşınmaz ise 8480,00 metrekare olarak Hazine adına tapuya tescil edilmiş; 1992 yılında yapılan imar uygulaması sonucunda 2008 ada 58 parsel tapudan terkin edilmiştir.

3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca 2016 yılında yapılan Belediyeye ait 2008 ada 57 parsel sayılı taşınmazda yapılan düzeltme işlemi sonucunda iş bu parselin yüzölçümü 8354,82 metrekare olarak düzeltilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.09.1972 tarihli ve 972/371 Esas, 972/299 Karar sayılı kararı ile İstanbul ili ... ilçesi ... Mahallesinde bulunan 2008 ada 54 parsel sayılı taşınmazın hükmen ifraz işlemi sonucunda 57-58-59 parsellere ayrıldığını, 58 numaralı parselin 8480 m2 ile ... adına, 57 ve 59 numaralı parsellerin İBB adına tapuya tescil edildiğini, düzenlenen tescil bildiriminden 57 numaralı parselin 4.340 m2 ve 58 numaralı parselin 8.480 m2 olarak gösterilerek bu şekilde tescillerinin yapıldığını, oysaki paftanın incelenmesinde parsel yüzölçümlerinin ters yazıldığı gerekçesiyle Belediyeye ait 2008 ada 57 parselde 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi uyarınca 05.08.2016 tarihinde düzeltme işlemi yapıldığını; ... Belediyesi'nin 18.06.1992 tarihli Encümen Kararına göre imar uygulaması yapıldığını, uygulamada yer alan Hazine adına kayıtlı 2008 ada 58 numaralı parselin 2.302 m2'sinin uygulamaya dahil edildiğini, 506,44 m2 DOP kesintisi yapılarak kalan 1795 m2'sinin şuyulandırıldığının tespit edildiğini, imar uygulamasında Hazine adına eksik alan tahsis edildiğini, uygulamaya girmeyen 2.038,00 m2 için ayırma çapı düzenlenmediğini, ve söz konusu Hazine parselinin tapu kütüğünün kapatıldığını, yine 18 uygulaması işlemine giren 2008 ada 58 parselin tapu yüzölçümü olan 8.480 m2 alanın hesap yüzölçümü olan 4.340 m2 olması yönünden herhangi bir alan düzeltme yapılmadan uygulamaya girdiğinin tespit edildiğini ileri sürerek mülkiyeti belediyeye ait olan 2008 ada 57 numaralı parsel sayılı taşınmaza ilişkin düzeltme işleminin iptal edilerek 8.480 m2 yüzölçümlü Hazine adına kayıtlı 2008 ada 58 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına eksik tahsis edilen alanın sınırlarının düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır.

Davacı Hazine vekili 27.03.2019 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetinde bulunan 2008 ada 57 parsel sayılı taşınmazdaki tapu kayıt yüzölçümü ile hesap yüzölçümü arasındaki tecviz harici yüzölçüm hatasının 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptaline, 8480 m2 yüzölçümlü hazine adına kayıtlı 2008 ada 58 parsel sayılı taşınmazın 18.06.1992 tarih ve 1223 nolu Encümen Kararına göre 2981 sayılı Kanunun 10-b maddesine göre imar uygulamasında eksik tahsis edilen alanın sınırlarının düzeltilmesine, imar uygulamasında Hazine adına eksik tahsis edilen alanın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda "... Dava konusu İstanbul ili ... ilçesi ... Mahallesi, 2008 ada 57 ve 58 parsellerin birbirine bitişik olduğu, 57 parsel numaralı taşınmazın davalı İBB'ye, 58 parsel sayılı taşınmazın davacı hazine adına kayıtlı iken ... Belediyesi tarafından yapılan imar uygulaması ile tapudan terkin edildiği, her iki parsellerin sınırlarının İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.09.1972 tarihli kararı ile kesinleştiği, kararda taşınmazın yüzölçümü belirtilmediğinden kararın 09.05.1977 tarih, 5462 yevmiye numaralı infaz işleminin yapıldığı, tescil işlemine dayanak tescil bildiriminin hazırlanması sırasında 57 parselin hesaplanan yüzölçümünün 58 parsele, 58 parselin hesaplanan yüzölçümünün 57 parsele yazılmak sureti ile hata yapıldığı, böylelikle her iki parselinde tapu tescil yüz ölçümlerinin hatalı olarak oluşturulduğu, 57 parseldeki yüzölçümü hatasının 3402 S.K 41 Maddesinin uygulanmasının gerektiği, 3402 Sayılı Kanun'un 41 inci maddesi ile 'Kadastroları kesinleşmiş taşınmazlarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ilgilisinin müracaatı ya da Kadastro Müdürlüğünce resen düzeltilir' şeklinde olduğu, 57 parseldeki yüzölçümü hatasının 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi kapsamında düzeltilebilecek hatalardan olduğu, davalı idare tarafından 57 parsel numaralı taşınmazda var olan yüzölçümü hatasının giderilmesi için İstanbul Kadastro Müdürlüğüne yapılan başvuru üzerine İstanbul Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince 57 parselin yüzölçümünün düzeltilmesine karar verildiği, parselin yargı kararına göre kesinleşmiş sınırları içinde alanın 4340 m2 olmayıp 8354.82 m2 olduğu parselin yüzölçümünün 8354.82 m2 olarak düzeltilmesine karar verildiği, davacıya ait 58 parsel numaralı taşınmazda imar uygulaması yapıldığı, imar uygulaması sırasında taşınmazın toplam 2302 m2'lik kısmının İmar uygulaması işlemine tabi tutulduğu kalan kısmın akıbeti ile ilgili bir bilgi bulunmamakla birlikte tapu kütük sahifesini kapatıldığı, böylelikle taşınmazın kalan kısmının tapudan terkin edildiği, halen tapuda tescilli olmayan korkide mavi renkli kalemle boyanan ve A harfi ile gösterilen 1475 m2'lik alan bulunduğu, eski 58 parsel sınırları içinde tescil harici alanın tapuya tescili hususunun 57 parsel ile ilgili yapılan yüzölçümü hatasının düzeltilmesi işlemi yapılan alanla ilgisinin olmadığı, dava konusu taşınmazı 2008 ada 57 parsel numaralı taşınmaz olduğu, taşınmazın tapuda tescili olan yüzölçümünün 4340 m2 olmayıp yüzölçümünün hatalı olduğu, dava konusu taşınmazın 57 parselin tapuda hatalı olan yüzölçümünün hesap yüzölçümü olan 8354,82 m2 olarak düzeltilmesi halinde bitişiğinde yer alan davacıya ait eski 58 parsel sınırlarında vasfında ya da mülkiyetinde bir değişiklik olmadığı, taşınmazın bitişiğinde yer alan davacıya ait eski 58 parsel numaralı taşınmazda da yüzölçümü hatası olmakla birlikte, yüz ölçüm hatası düzeltilmeden ... Belediyesince 2302 m2'lik kısmının imar uygulamasına tabi tutulduğu, taşınmazın imar uygulaması dışında kalan kısmın halen tapuda tescilli olması gerekirken tapu kütük sahifesinin kapatıldığı, söz konusu parselin halen tapuda tescilli olmadığı bu kısmın yeniden tapuya tescili işleminin tarafları ve konusu ayrı bir dava konusu oluşturacağı, bu davada ıslah yoluyla her iki taşınmazın sınırlarında değişiklik yapılmasını gerektiren bir durum olmadığından tapu kaydında sınırların düzeltilmesi davasında karar verilmesi mümkün olmadığı..." şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve numarası yazılı kararı ile "..Davacıya ait 58 parsel numaralı taşınmazın; ... Belediyesinin 18.06.1992 tarih 1223 sayılı encümen kararı ile 2981 sayılı yasanın 10-b maddesine göre yapılan İmar uygulaması işlemine tabi tutulduğu, yapılan İmar uygulaması sırasında taşınmazın toplam 2302 m2'lik kısmının İmar uygulaması işlemine tabi tutulduğu kalan kısmın akıbeti ile ilgili bir bilgi bulunmamakla birlikte tapu kütük sahifesinin kapatıldığı, böylelikle taşınmazın kalan kısmının tapudan terkin edildiğinin anlaşıldığı; İmar uygulaması sırasında öncelikle 58 Parseldeki yüzölçümü hatasının giderilmesi sonrasında taşınmazın İmar uygulamasına tabi tutulan kısmının ifraz edilerek imar uygulamasına girmeyen kısmının tapuda tescilli olarak kalması gerekirken tapu kütük sahifesini kapatılması nedeni ile davacı idare aleyhine durum oluştuğu, taşınmazda var olan yüzölçümü hatasının giderilmesi hususunun taşınmazın tapudan terkin edilmiş olması ve mülkiyet değişikliği hususlarını içermesi nedeni ile 3402 Sayılı Kanun'un 41 inci maddesi kapsamında idari olarak düzeltilmesinin mümkün olmadığı; İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.1973 Kesinleşme tarihli 27.09.1972 tarihli ve 1972/371 Esas, 1972/299 Karar sayılı kararı'na istinaden oluşturulan ve halen tapuda tescilli olmayan eski 2008 ada 58 parsel sınırları esas alındığında bu sınırlar içinde halen tapuda tescilli olmayan 16.01.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda krokide mavi renkli kalemle boyanan ve A harfi ile gösterilen ve 05.02.2021 tarihli ek raporda 1.602,12 m2'lik alan bulunduğu, eski 58 parsel sınırları içindeki tescil harici alanın tapuya tescili hususunun 57 parsel ile ilgili yapılan yüzölçümü hatasının düzeltilmesi işlemi yapılan alanla ilgisi olmadığının anlaşıldığı; bu kapsamda; İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.1973 Kesinleşme tarihli 27.09.1972 tarihli ve 1972/371 Esas, 1972/ 299 Karar sayılı kararı'na istinaden oluşturular ve halen tapuda tescilli olmayan eski 58 parselin hazine adına tesciline yönelik karar verildiği ve bu kapsamda tapu kaydının oluştuğu, dava edilen yerin 58 parsel sayı taşınmaz içinde kaldığı, imar uygulaması sonrasında tescil harici bırakıldığı ve tapunun iptal edildiği, 57 parsele ilişkin yüzölçümü düzeltilmesi yapıldığı, yapılan bu işlemin 58 numaralı parselin sınırlarına ilişkin olmadığı, tescil harici bırakılan yer mahkeme kararına istinaden 58 parsel olarak tescil edilen yer içinde kaldığından ıslah doğrultusunda davacı hazine adına tescili gererken davanın reddinin hatalı olduğu..." şeklindeki gerekçe ile davacı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile hükmün kaldırılarak davanın kısmen kabulüne; İstanbul ili ... ilçesi ... Mahallesinde (İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.1973 Kesinleşme tarihli 27.09.1972 tarihli ve 1972/371 Esas, 1972/ 299 Karar sayılı kararı'na istinaden oluşturula tapuda tescilli olmayan eski 2008 ada 58 parsel) dosyadaki 16.01.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda krokide mavi renkli kalemle boyanan ve A harfi ile gösterilen ve 05.02.2021 tarihli ek raporda 1.602,12 m2'lik alan olduğu belirtilen imar uygulaması sonrası tescil harici bırakılan alanın arsa vasfı ile davacı Hazine adına tesciline, 16.01.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile 05.02.2021 tarihli ek raporun karar eki sayılmasına, karar verilmiş; hüküm davacı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekili ile davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

427,60 TL peşin harcın onama hacına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.