"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/424 E., 2023/574 K.
KARAR : Davalı Urla Kadastro Müdürlüğüne açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılar ... ve arkadaşları
aleyhine açılan davanın kabulüne
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen uyulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı İlk Derece Mahkemesince verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalı Urla Kadastro Müdürlüğüne açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalılar ... ve arkadaşları aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 1685 parsel sayılı 12.343 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 85 parsel numarasıyla ve komisyon kararıyla 12.068,69 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1112 parsel sayılı 9.020,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 86 parsel numarasıyla ve komisyon kararıyla 10.556,01 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında eski 1112 parsel, yeni 103 ada 86 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı davalı hale getirilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; " İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazlara ait tesis ve uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen ölçü krokileri, hesap cetvelleri, ölçü cetvelleri, uygulama kadastrosu sırasında düzenlenen ada raporu, taşınmazların tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmadığı; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten, tesis kadastrosu sırasında taşınmazlarda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmadığı açıklanarak; Mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınması, bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, kabule göre de; Mahkeme infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorunda olduğu halde, taşınmazların hangi yüzölçümü ile tapuya tescil edileceği açıklanmaksızın hüküm kurulmasının dahi isabetsiz olduğu" gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı Urla Kadastro Müdürlüğüne açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, bilirkişi heyetinin 19.06.2023 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 1292.05 metrekarelik alanın davalıların maliki bulunduğu İzmir ili ... ilçesi ... köyü, 103 ada 86 parselden ifrazı ile, davacının maliki bulunduğu İzmir ili ... ilçesi ... köyü, ... mevkii 103 ada 85 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle; 103 ada 85 sayılı parselin yüzölçümünün 13360,74 metrekare, 103 ada 86 no.lu parselin yüzölçümünün 9263,96 metrekare olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesi gereğince ONANMASINA,
Davalı ... ve arkadaşlarından alınan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
1086 sayılı Kanun'un 440/III-1, 2, 3 ve 4 üncü bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.