Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2021 E. 2024/5026 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında hatalı ölçüm yapılması nedeniyle taşınmazın gerçek yüzölçümünün tespiti ve davacı adına tescili istemiyle açılan davada, sınırlandırma hatası yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tesis kadastrosu ve uygulama kadastrosu sırasında sınırlandırma hatası yapıldığı, bilirkişi raporları ve hava fotoğrafları ile fiili durumun bu hatayı teyit ettiği gözetilerek, yerel mahkemelerin davayı kabulüne ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın dahili davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu sırasında dava konusu taşınmaz: Gaziantep ili Şehitkamil ilçesi ... Mahallesinde kain 101 ada 148 parsel, 2.900 m2 yüzölçümlü tapuda davacı adına tescil edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının taşınmazı satın aldığını, uygulama kadastrosu sırasında hatalı ölçüm yapıldığını ve davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ileri sürerek, taşınmazın gerçek yüzölçümünün tespitiyle davacı adına tescilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastro çalışmalarının 1990 tarihinde ... Fotogrametri usulüyle Standart Topografik Fotogrametrik haritalar kullanıldığı, alan hesabının planimetre ile yapıldığı, keşif gözleminde davacının iddia ettiği sınır üzerinde taş takımlarının bulunduğu, sınırın belirgin olduğu, mahalli ve tespit bilirkişi beyanlarının davacı tarafından iddia olunan sınırın çok eski tarihlerden beri aynı şekilde bulunduğu, değişmediği yönünde olduğu, 1985 yılına ait hava fotoğrafında dava konusu taşınmaz ve komşu 101 ada 147 parsel sayılı taşınmaz arasında belirli bir sınırın var olduğu ve yine 1999 tarihli hava fotografında sınırların belirgin olarak görüldüğü, fiili zemindeki sınırla paftanın uyumsuz olduğu hususunun bilirkişi raporunda da belirtildiği, parseller arasında sınırlandırma hatası yapıldığı, tesis kadastrosu akabinde 22-a uygulama kadastro sırasında da mevcut hatanın düzeltilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıya ait 101 ada 148 parsel sayılı taşınmaza fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen 1.169,39 m2'lik kısım dahil edilerek toplam 3.683,52 m2 yüzölçümüyle tapuya kayıt ve tesciline, davalıya ait 101 ada 147 parsel sayılı taşınmazın alanından fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen 1.169,39 m2'lik kısım çıkartılmak suretiyle 13.303,35 m2 yüzölçümü ile tapuya kayıt ve tesciline, davalılar Kadastro Müdürlüğüne, ... ve ...'e yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Hükmün dahili davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince; yörede tesis kadastro çalışmalarında 1986 tarihinde ... fotogrametri usulüyle üretilen standart topoğrafik fotogrametrik 1/5000 ölçekli haritalar kullanıldığı, davacı tarafından talep edilen alanın bilirkişi raporunda (A) harfli 1169,39 m2lik alan olduğu, alanın davacıya ait taşınmazla bütün olarak kullanıldığı, bilirkişiler tarafından yapılan çakıştırmaya göre tesis kadastro paftası ile uygulama kadastro paftasının uyumlu olduğu, zeminde (A) harfli alan ile davalı taşınmazı arasında taş yığınlarından oluşan sınırın olduğu, bilirkişi raporlarında tesis kadastro çalışmasında sınırlandırma hatası yapıldığı yönünde görüş bildirildiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, verilen karar dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, temyiz edenin sıfatına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup dahili davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ:Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.