Logo

8. Hukuk Dairesi2024/216 E. 2024/3359 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmaz üzerindeki yapının kim tarafından yapıldığı ve tapu kaydındaki beyanlar hanesine hangi şerhin yazılacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporları ve taraf beyanları doğrultusunda taşınmazın davacı ve davalı tarafından uzun yıllardır ortaklaşa kullanıldığı ve üzerindeki yapıların kimler tarafından yapıldığının tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/837 E., 2023/1010 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2020/10 E., 2021/57 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: KARAR

Osmaniye ili ...ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan, 104 ada 19 parsel sayılı taşınmaz, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2018/13 Sayılı Güncelleme Genelgesinin 21 inci Maddesinde belirtildiği üzere "3402 sayılı Kadastro Kanunu (3402 sayılı Kanun) yayımı tarihinden önce tapulaması veya kadastrosu tamamlanmış olan kadastro güncelleme alanında, orman kadastrosu veya tahdidi yapılmış ya da henüz yapılmamış olan orman alanları ile 4342 sayılı Kanun kapsamındaki kamu ortak malları dışında kalan kamu kurum ve kuruluşlarına ait tespit dışı bırakılmış olan yerler bulunması halinde, bu yerlerin 2009/7 nolu genelgenin 2 nci maddesi kapsamında Hazine adına kadastro işlemine tabi tutulur" hükmü gereğince beyanlar hanesinde ''parsel üzerinde bulunan krokisinde (A) harfi ile gösterilen kargir ev ve (B) harfi ile gösterilen ahır 1980 yılında ... oğlu ... tarafından yapılmıştır.'' şerhi yazılı olarak Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı, dava konusu 104 ada 19 parsel sayılı taşınmazın, davalı ... oğlu ... adına ahır olarak gösterilen yerde kendisine ait ve halen kullanılan müstakil evin de bulunduğunu, bu nedenle ortak kullanım olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, 30.06.2021 tarihlil duruşmada ise, taşınmaz içerisindeki evin kendisi tarafından yapıldığının tespiti ve beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, duruşmada alınan beyanında, taşınmazı davacı ile ortak olarak kullandıklarını, kendi kullandığı yerin adına yazılmasını talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili davanın öncelikle hak düşürücü süre ve husumet yönünden reddini, kabul görmez ise esastan reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazın davacı ve davalı arasında uzun yıllardır kendi rızalarına göre kullanıldığını beyan etmeleri, bilirkişi raporlarının bu beyanları desteklemesi ve mahkemece yapılan gözlem de dikkate alınarak davacıların iddiasının ispat olunduğu belirtilerek, davanın kabulüne, 28.06.2021 tarihli fen bilirkişi ek raporu doğrultusunda dava konusu Osmaniye ili ...ilçesi ... Köyü 104 ada 19 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ile beyanlar hanesine "parsel üzerinde bulunan krokisinde (A) harfi ile gösterilen kerpiç ev 1970'li yıllarda ... oğlu ... tarafından, (B) harfi ile gösterilen kargir ev ... oğlu ... tarafından 1980'li yıllarda yapılmıştır." şerhinin yazılmasına, karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.