"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/204 E., 2024/206 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/78 E., 2020/73 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; sayısallaştırma çalışmaları neticesinde, tapuda adına kayıtlı bulunan Mersin ili ... ilçesi ... köyünde kain 104 ada 273 (eski 1475) parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünde 459,67 m2 azalma meydana geldiğini ileri sürerek, komşu parsellerdeki fazlalığın ipali ve dava konusu taşınmaza eklenmesi suretiyle taşınmazındaki azalmanın giderilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda tesis kadastrosunun fotogrametrik yöntemle yapıldığı ve planimetrik yöntemle yüzölçümünün hesaplandığı dolayısıyla yüzölçümdeki farkın hesaplama tekniğinden kaynaklandığı yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, taşınmazın sınırlarında bir hata olmadığı, zemin kullanım durumu ile paftanın birbiri ile uyumlu olduğu, sayısallaştırma işleminde zemin durumu ile uyumlu olarak alanının hesaplandığı ve hata bulunmadığı " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; " dosya kapsamında bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazdaki yüzölçüm farklılığının hesaplama tekniğinden kaynaklandığı, 3402 sayılı Yasa Ek-l maddesine göre yapılan sayısallaştırma çalışmalarında oluşturulan parsel sınırlarının daha güncel, doğru sonucu verdiği yönünde görüş bildirildiği, vicdani kanaatin oluştuğu, tüm delillerin toplandığı, kanunun uygulanmasında hata edilmediği ve kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı " gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, temyiz edenin sıfatına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.