"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun) gereğince yapılan satış sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucunda Sakarya ili Karasu ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 150 ada 19 ve 151 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 17286,82 ve 4962,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'ün kullanımında bulunduğu" şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; 28.05.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince yapılan satış işlemi ile ... adına kayden intikal etmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 150 ada 19 ve 151 ada 3 parsel sayılı taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacının payı oranında adına tescilini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Dava konusu taşınmazlar, Hazine tarafından şerh sahibine satıldığına göre, tapu kaydının oluşumunda bir yolsuzluk bulunmadığı, taşınmazların tapuya tescil işlemi usulüne uygun olduğundan kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazlara ilişkin davanın dinlenme olanağı bulunmadığı" gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Taşınmazlarda mülkiyet hakkı sahibi Hazinenin dava tarihinden önce taşınmazı 6292 sayılı Kanun uyarınca satarak taşınmazın 6292 sayılı Kanun hükümlerine istinaden kullanıcı davalı adına tapuya tescil edildiği, davacının kullanım iddiasından kaynaklanan şahsi hakkına dayanarak mülkiyet hakkı sahibi Hazineden satın alma nedeniyle kayden malik olan davalıya karşı tapu iptali davası açması mümkün olmadığı gibi, 6292 sayılı Kanun gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptali istemiyle açılan davanın dinlenme olanağı da bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 inci maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi nedeniyle İlk Derece Mahkemesince davalı taraf lehine maktu vekalet ücreti verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş; işbu karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.