"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/379 E., 2024/101 K.
KARAR : Bozma ilamına karşı direnme
Taraflar arasında görülen vakıf evlatlığına dayalı olarak terditli olarak açılan öncelikle sükna hakkına dayalı olarak vakfa ait üzerinde otel bulunan taşınmazın tahsis edilmesi, mümkün olmadığı takdirde buradan elde edilecek gelirin ödenmesi istemli davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına karşı direnme kararı verilmiştir.
Mahkemenin direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dava dosyası 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (6763 sayılı Kanun) 45 inci maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 4/1 inci maddesi uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Dairenin 22.06.2023 tarihli ve 2023/1898 Esas, 2023/3931 Karar sayılı bozma kararına karşı Mahkemece direnilmiş ise de; 13.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un (6111 sayılı Kanun) 208 inci maddesi ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun (5737 Sayılı Kanun) 7 nci maddesine; “intifa haklarına ilişkin talepler galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşer.”, “Mazbut vakıflarda intifa hakları, galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe belirlenir.” hükümlerinin ilave edildiği, 6111 sayılı Kanun’un 209 uncu maddesi ile de 5737 sayılı Kanun’a geçici 10 uncu madde hükmü eklenerek; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanun'un 7 nci maddesine eklenen hükümlerin, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış ve hâlen devam eden intifa haklarının ödenmesi, malvarlığı ve gelirlerinin tespitine ilişkin davalarda da uygulanacağı düzenlendiği, 6111 Sayılı Kanun ile düzenlenen 208 ve 209 uncu maddelerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulduğu, Anayasa Mahkemesinin 09.05.2013 tarihli ve 2011/42 Esas, 2013/60 Karar sayılı kararı ile, intifa ... talepleri için bir süre sınırlaması getirilmesinde kamu yararı bulunduğu, anılan maddelerin ve yürürlüğe girmesinden önce açılmış davalarda da uygulanacağını belirtilen düzenlemenin, Anayasa'nın 2, 36 ve 138 inci maddelerine aykırı bulunmadığı gerekçeleriyle iptal isteminin reddine karar verildiği, davacının, eldeki davada intifa haklarından olan sükna hakkına dayalı olarak terditli olarak sükna ... bu talep kabul edilmez ise alacağın dava konusu ettiğine göre, eldeki davanın açılması için öncelikle sükna hakkına müstahak olduğuna dair kesinleşmiş mahkeme kararı olması gerektiğine, davacı hakkında bu yönde verilmiş ve kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmadığına göre Dairemiz kararının usul ve Kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.