"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1652 E., 2024/237 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne, yeniden esas hakkında hüküm
Kurulmak suretiyle davanın reddine,
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/80 E., 2023/235 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece (Fatsa 1. Asliye Hukuk) Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde; Ordu ili Fatsa ilçesi Dolunay Mahallesi 1561 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının müvekkilleri olan davacıların murisi tarafından 1980'li yıllarda haricen satın alındığını, o tarihlerde taşınmazın ormanla ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, taşınmazın keşfen belirlenecek kısmının tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini istemiştir.
Ordu ili Fatsa ilçesi Dolunay Mahallesinde 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) kapsamında orman kadastrosu çalışmalarının 28 Nolu Komisyonca 1977 yılında yapılıp kesinleştiği anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... dava konusu yerin orman sayılan yerlerden olduğu ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "... dava konusu taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tespit gördüğü, tespitin 15.08.1978 tarihinde hükmen kesinleştiği, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu' nun (3402 sayılı Kanun) 12/3 üncü maddesinde düzenlenen on yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı ve davanın bu nedenle reddinin gerektiği ..." gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki; dava konusu 1561 parsel 99.715,71 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, tapulama harici alan iken 29.06.2020 tarihli tescil bildirimi ile orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiği, taşınmaz hakkında her hangi bir kadastro işleminin yapılmadığı ve kadastro tutanağının düzenlenmediği anlaşılmaktadır.
Dava, taşınmazın bir kısmının, imar - ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olup, 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddelerinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü sürelerin, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen, tescil harici alanda kalmakta iken idari yoldan tapuya bağlanan taşınmazlar hakkında uygulanması hukuken imkan bulunmamaktadır. Keza, orman kadastro çalışmalarının kesinleşmesinden itibaren 10 yıldan fazla süre geçmiş olması da, davanın esası değerlendirilirken dikkate alınması gereken bir husustur.
Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesince, işin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,
25.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.