Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2717 E. 2024/6902 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosuna itiraz davasında, davacının taşınmazın bir bölümünü kullandığı iddiasıyla kadastro tutanağına kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporları, mahalli bilirkişi, tanık ve taraf beyanları ile dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davacının taşınmazın bir bölümünü kullandığının tespit edilmesi ve davalının o kısımda fiili kullanımının olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2065 E., 2024/214 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bayındır Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/168 E., 2022/273 K.

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sonucunda, İzmir ili Bayındır ilçesi Söğütören Mahallesi çalışma alanında bulunan 136 ada 7 parsel sayılı 13.588,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1981 tarihinden beri ...'nin kullanımında ve zeytin ağaçlarının bu kişiye ait olduğu şerhi yazılarak, tarla vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın bir bölümünün müvekkilinin kullanımında olduğunu ileri sürerek, taşınmazın bu kısmının kadastro tutanağının beyanlar hanesine müvekkili adına kullanıcı şerhi verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 2/B kapsamına alınarak Hazine adına tespit gördüğünü, davacının adına tescil istemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davanın öncelikle görev, hak düşürücü süre, zamanaşımı, derdestlik dava şartı yokluğundan, aksi durumda ise esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmaz bölümünün kullanımının davacının dedesinde olduğu, daha sonra babası tarafından kullanıldığı ve babasının da taşınmazın kullanımını davacıya bıraktığı" gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile taşınmazın 04.04.2022 havale tarihli bilirkişi raporlarına ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 1.954,05 metrekarelik bölümünün davacının kullanımında, (A) harfi ile gösterilen 11.634,29 metrekarelik bölümünün ise davalı ...'nin kullanımında olduğuna dair şerh konulmasına karar verilmiş; hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince; "mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporları, mahalli bilirkişi, tanık ve taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında; çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişilerce düzenlenen rapor ve krokide (B) harfi ile gösterilen kısmının davacı tarafından kullanıldığı ve tutanağın beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi yazılan, davalının bu kısımda fiili kullanımının olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olup, maktu harca tabi davada nisbi harç alınması isabetsiz ise de; istinaf talebinde bulunanın sıfatı ve talep kapsamı dikkate alındığında bu hususun inceleme konusu yapılmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.