"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, ... aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... ve arkadaşları vekili, 1314, 1335 ve 1322 parsel sayılı taşınmazların davacıların murisi ...'a ait olduğu halde tapu kayıtlarında malik hanelerinin açık olduğunu öne sürerek tüm mirasçılar adına payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Dahili davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin 30.11.2016 tarihli ve 2015/300 Esas 2016/48 Karar sayılı kararı ile, davanın kabulüne, çekişmeli 1314 ve 1322 parsel sayılı taşınmazların tespit maliki ... kızı ...'ın Sakarya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1925 Esas, 2006/1876 Karar sayılı veraset ilamında gösterilen hisseleri oranında mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 1335 parsel sayılı taşınmaz 81 pay kabul edilerek; 15 payın ..., 15 payın ..., 10 payın ..., 10 payın ..., 10 payın ..., 3 payın ..., 9 payın ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.11.2020 tarihli ve 2017/598 Esas, 2020/5293 Karar sayılı ilamı ile, "Mahkemenin dava konusu 1314 ve 1322 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmüne yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine, bu parseller yönünden hükmün onanmasına" karar verilmiş, 1335 parsel sayılı taşınmaz yönünden vermiş olduğu karar ise Yargıtay tarafından bozulmuş olup uyulan bozma ilamında özetle ' ...Davalı ... vekilinin, dava konusu 1335 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddeleri gereğince; hükmün, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ve infazı kabil olması gerektiği halde, Mahkemece, 1335 parsel sayılı taşınmazın tamamı 81 pay kabul edildiği halde 72 pay hakkında hüküm kurulmuştur. Bu haliyle hükümde dağıtılan pay ile payda birbirini tutmamakta olup, açıkta kalan payların akıbeti de açıklanmamıştır. Açıklanan bu şekliyle hükmün infazı mümkün bulunmamaktadır...' gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozmaya uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama neticesinde, "dava konusu 1335 parsel sayılı taşınmazın davacı vekilinin dilekçesine ekli 28.03.2012 tarihli sulh sözleşmesi gereğince davanın kabulüne, dava konusu Sakarya ili Söğütlü ilçesi ... mevki 1335 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ihya edilmiş kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın 108 pay kabul edilerek; 24 payın ..., 24 payın ..., 16 payın ...,16 payın ..., 16 payın ..., 3 payın ..., 9 payın ... adlarına aynı vasıf ve yüzölçümünde aynı parsel numarası verilmek sureti ile tapuya kayıt ve tesciline, ... aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine" karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.