Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2942 E. 2024/5268 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kadastro tespit davasından sonra taşınmazın vasfının tavzih yoluyla değiştirilip değiştirilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme hükmünün tavzih yoluyla değiştirilebilmesi için 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesiyle atfen uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK'nın 428. ve 439/2. maddelerinde belirtilen şartların oluşması gerektiği, bu şartların davada bulunmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin tavzih talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro tespitine itiraz davasında verilen ve kesinleşen kararla ilgili İlk Derece Mahkemesi tarafından ek kararla tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin ek kararı davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında 103 ada 97 ve 105 ada 8 parsel sayılı 5.844,95 ve 54.929,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, toprak tevzi komisyonu çalışmaları sonucunda oluşmuş tapu kayıtları nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş; tutanakların beyanlar hanesine "Süleyman oğlu ...'in işgalindedir" şeklinde şerhler verilmiştir.

Davacı ... oğlu ..., yasal süresi içinde irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parsellerin davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 10.12.2009 tarihli ve 2009/6530 Esas, 2009/8512 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, karar düzeltme yoluna gidilmeksizin karar kesinleşmiştir.

Davacı 04.10.2023 tarihli dilekçesi ile dava konusu 103 ada 97 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ev ve ahır bulunmasına rağmen çayır vasfı ile tescil edildiğini belirterek taşınmazın vasfının tavzih yoluyla değiştirilmesini talep etmiş olup, İlk Derece Mahkemesince duruşmalı yapılan yargılama sonunda 305 inci maddede belritilen koşulları taşımadığı gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen 19.01.2024 tarihli ek karar usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yularıda açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz talebinin reddine İlk Derece Mahkemesinin 19.01.2024 tarihli ek kararının ONANMASINA,

Davacıdan alınan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Taraflarca 1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.