Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2976 E. 2024/7097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 2/B alanlarında yapılan güncelleme çalışması sonucu taşınmazın Hazine adına tesciline itiraz edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın büyük bir bölümünün 1948 yılı orman tahdit sınırları içinde olmadığı ve 2/B kapsamında değerlendirilmediği, küçük bölümünün ise 6292 sayılı Kanun uyarınca tapu malikleri adına tescili gerektiği gözetilerek, davacı lehine kullanıcı şerhi verilmesi talebinin reddine ve Hazine adına tescile ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1031 E., 2024/618 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : (Kapatılan)Burhaniye Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2022/38 E., 2023/17 K.

Taraflar arasındaki 2/B alanlarında yapılan güncelleme çalışmasına itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,, davanın niteliği itibariyle duruşma isteminin reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

1978 yılında yapılan kadastro sırasında Edremit ilçesi Altınoluk Mahallesinde bulunan 879 parsel sayılı taşınmaz Ağustos1937 tarihli ve 32 numaralı tapu kaydına dayalı olarak zeytinlik vasfı ile 17318 m2 yüzölçümü ile 243/307 payı Hazine adına, 64/307 payı ise davacı Osman Öztürk adına tespit ve tescil edilmiş,Osman Öztürk adına tespit edilen pay intikal ve satışlar sonucu davacı şirket adına tescil edilmiştir.

Taşınmazın tapu kaydına 1994 yılında taşınmazın 2/B alanında kaldığı ve ... ve arkadaşlarının kullanımında olduğu şerhi yazılmıştır.

2016 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a bendi uyarınca yapılan uygulama kadastro sırasında 879 parsel 1247 ada 2 parsel sayısı ve 17386 m2 yüzölçümü ile tespit edilmiş ancak taşınmazın davalı olduğu yazılmıştır

Davacı vekili 20.03.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Balıkesir ili Edremit ilçesi 879 nolu taşınmaz ile ilgili Balıkesir Kadastro Müdürlüğünce Kadastro Kanunu hükümleri ve 2012/5 sayılı genelgeye göre yapılan düzeltme işlemi askı cetveli ilanına alındığı yapılan ve yasal bir dayanağı olmayan bu düzeltme işlemine kaşı dava açma zorunluluğu oluştuğu, 876 ve 879 nolu parsel sınırlarında herhangi bir düzeltme işlemi yapılmadığı, yapılan düzeltmenin yalnızca 2/B blok sınırlarının kaydırılması şeklinde yapıldığı, düzeltmeden sonra 876 nolu parselin tamamı, 879 nolu parselin de 14.721.85 metrekarelik kısmını 2/B blok dışına çıkarıldığı, 876 ve 879 nolu parsellerle ilgili 2/B güncelleme çalışması yapıldığı, 876 ve 879 nolu parsellerle ilgili "6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır." belirtmesi yapıldığı, 2009 yılında yapılan güncelleme çalışmaları sırasında bir hataya rastlanılmadığı ve herhangi bir düzeltme yapılmadığı, 879 nolu parselin davacı müvekkilin kullanımında olmasına rağmen tapu kütüğünün beyanları hanesine Maliye Hazinesinin kullanımında olduğu yönünde belirtme yapıldığı, davacı müvekkili şirket tarafından kullanıldığı yönünde ecrimisil makbuzlarının olduğu, Maliye Hazinesinin bu parselde bir kullanımının olmadığı, taşınmazda ki tek kullanıcının davacı olduğunu öne sürerek Balıkesir Kadastro Müdürlüğünün Altınoluk 879 nolu parselle ilgili yaptığı 2/B sınır düzeltmesinin iptaline, beyanlar hanesinde bulunan "2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan yerdir" ibaresinin aynen korunmasına ve 879 nolu parselin beyanlar hanesine tek kullanıcı olarak davacı şirketin kaydedilmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

İlk Derece Mahkemesince; davanın reddine, çekişmeli Balıkesir ili Edremit ilçesi Altınoluk Mahallesi, 879 parsel sayılı taşınmazın 2/B sınır düzeltmesinin iptaline ilişkin talebin reddi ile, 2/B sınır düzeltmesindeki şekliyle zeytinlik vasfıyla 243/307 hissesinin (13.707,73 m2) Hazine adına, 64/307 hissesinin (3.610,27 m2) Özbolluk İnşaat Madencilik Turizm Özel Salık Hizmetleri Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

Davacı vekilin istinaf isteminde bulunması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince; çekişmeli eski 879 parsel sayılı taşınmazın yörede 1978 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sırasında orman sayılmayan zeytinlik vasfı ile tespit edildiği, sonrasında taşınmazın tapu kaydına 1994 yılında 6831 sayılı Kanun'un 2 nci madde şerhinin konulduğu, akabinde yörede yapılan güncelleme çalışmaları sırasında güncelleme yapıldığı ancak sonrasında taşınmazın küçük bir kısmı hariç olmak üzere taşınmazın büyük bölümünün orman tahdit sınırları ve sonrasında 2/B kapsamında kalmadığı belirlenerek düzeltme yapıldığı, yapılan düzeltmenin askı ilan süresi içinde davacının 2/B sınır düzeltmesinin iptali ile lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemi ile dava açtığı, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporuna göre çekişmeli 879 parselin krokide (B) harfi ile gösterilen büyük bölümünün esasen yörede 1948 yılında 3116 sayılı Orman Kanunu (3116 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapılan orman tahdit sınırları içinde olmadığı gibi orman tahdit sınırları içinde olmayan bu bölüm yönüyle 2/B çalışması da yapılmadığı ve 2/B madde kapsamında da değerlendirilmediğinin bildirilmesine, usul ve yasaya uygun olarak düzenlenen teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüm yönüyle yapılan açıklamalar gözetildiğinde taşınmazın tapu kaydı üzerine 1994 yılında konulan 2/B madde şerhinin hatalı olduğu belirlenerek yörede yapılan güncelleme çalışmaları sırasında 3402 sayılı Kanun'un Ek-4 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası hükümleri gözetilerek söz konusu hata giderilerek düzeltme yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü açısından ise her ne kadar anılan bölüm öncesinde orman tahdit sınırları içinde kalıp sonrasında yörede yapılan 2/B madde çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarılmış ise de az yukarıda belirtilen 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un (6292 sayılı Kanun) 7/1-a bendinde yer alan düzenlemeler uyarınca tapu maliklerinin başvurusu üzerine veya resen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edildiği takdirde ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazların tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam edecek olduğundan söz konusu bölüm yönüyle de 2/B madde şerhinin terkin edilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı gibi bu yönde esasen davacının adına olan tapu kaydı korunacağından işlemin davacının yararına olması, kaldı ki ilan edilen çalışmanın niteliği ve davanın askı ilan süresinde açılması gözetildiğinde hak düşürücü sürenin de somut olayda gerçekleşmediğinin anlaşılmasına, kaldı ki büyük bölümü 2/B madde kapsamında bulunmayıp özel mülkiyet olarak kayıtlı bulunan, diğer bölümü açısından ise 6292 sayılı Kanun'un 7/1-a maddesi uygulanması zorunlu bulunan taşınmaz yönüyle kullanıcı tespitinde de hukuki yararın olmamasına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmi; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ :Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacının yatırmış olduğu 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.