Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3223 E. 2024/5470 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacının miras yoluyla elde ettiği taşınmaz üzerindeki kullanım hakkının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kullanım kadastrosu tespiti yapılırken, taşınmazın mülkiyetine değil kullanımına ilişkin bir uyuşmazlık olduğu, davacının miras yoluyla kullanım hakkına sahip olduğunun tespit edildiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davacının kullanım hakkını tespit eden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2013/181 E., 2021/8 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki kullanım kadastrosu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 11.10.2023 tarihli ve 2021/16843 Esas, 2023/5138 Karar sayılı ilamı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davacı ... (bizzat) ve davalı ... mirasçıları vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 2012 yılında yapılan kullanım kadastrosu çalışmasında 140 ada 10 parsel sayılı 5686,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz; tutanağın beyanlar hanesinde, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkartıldığı şerhiyle birlikte tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... tarafından, miras bırakanı-kocası ...’un babasından intikal eden ve taksimen eşine bırakılan 2100 m2 tarlanın icara verilmek suretiyle veya bizzat ekilerek zilyetliklerinde olduğunu, ölü eşinin kardeşleri olan davalıların ...’in ölümü sonrası taşınmaza elattıklarını, tasarrufuna mani olunduğunu açıklayarak elatmanın önlenilmesi istemiyle 2007 yılında dava açılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine dair hükmün davacı tarafça temyiz üzerine Dairenin 2011/7742 Esas ve 2012/4772 Karar sayılı ilamıyla eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğine işaret edilerek bozulmasına karar verilmiş olup, bozma sonrası yapılan yargılamada davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle dava dosyası Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.

Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmazın muris ...'un ölümünden sonra yapılan taksimle davacının eşi ... ve davalılar ... ve ...'a kaldığı, kendi aralarında yaptıkları 05.06.2001 tarihli taksim senedinin ... tarafından imzalanmadığı, davacının eşi ..., her ne kadar ... mevkindeki taşınmazı kendi nam ve hesabına dava dışı ...'a satış yoluyla devretmiş ise de, bu satışın, ... mevkindeki dava konusu 140 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinden feragat etmek üzere gerçekleştirdiğine dair, davalıların beyanları ve davalıların söylemleri ile bilgi sahibi olan tanık beyanlarından başka dosya kapsamına yansıyan somut ve kesin bir delil bulunmadığı, dolayısıyla mirasçılar ..., ... ve ...'nin elbirliği ile mülkiyetinin devam ettiği, ...in ölümüyle miras hakkının mirasçısı davacı ...'a intikal ettiğinin kabulü gerektiği, taraflar arasındaki husumet nedeniyle yaşanan olaylar göz önüne alındığında, davacının taşınmaza girmesi ve zilyet etmesine engel olunduğu, intifadan men koşulunun sağlandığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulü ile, 140 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kullanım kadastro tespitinin iptaliyle, beyanlar hanesine "Bu parsel 6831 S.k 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır." Bu parsel 1/3 er hisse ile ..., ..., ...'nin kullanımındadır." şerhi düşülerek, tarla vasfıyla tutanakta belirtilen yüzölçümü ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline, el atmanın önlenmesi talebi yönünden, davacının 1/3 hissesi oranında davalılar ... ve ...'un el atmalarının önlenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dairenin 11.10.2023 tarihli ve 2021/16843 Esas, 2023/5138 Karar sayılı ilamı ile; "davalılar vekilinin sair temyiz taleplerinin yerinde olmadığı, ancak; dava konusu taşınmazın davacının vefat eden eşi ... ile davalıların ortak murisi olan ...'dan geldiği tartışmasız olup hüküm tesis edilirken çocuksuz olarak vefat eden ...'in kanunen mirasçılarının eşi (davacı) ve kardeşleri (davalılar) olduğu gözetilmeksizin tek yasal mirasçısı eşi davacı ... olarak kabul edilip 1/3 payın tamamı üzerinden hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu, Mahkemece usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak mirasçıların miras payları oranında karar verilmesi" gereğine değinilerek hüküm bozulmuş, bozma ilamına karşı bu kez davacı ... (bizzat) ve davalı ... mirasçıları vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

1.Davalı ... mirasçıları vekilinin karar düzeltme talebi yönüyle; dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına, Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE,

2. Davacı ...'un karar düzeltme talebine gelince; dava konusu taşınmazın öncesinde orman iken orman vasfını kaybetmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olup, 2012 yılında yapılan kullanım kadastrosu ile malik hanesine Hazineni yazılmış, tespit tarihinden önce açılan el atmanın önlenmesi( zilyetliğin korunması) davası nedeniyle kullanıcısının mahkemece belirlenmesi nedeniyle beyanlar hanesi açık bırakılmak suretiyle tutanağının Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.

Diğer bir ifade ile; mahkemenin görevi 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) ek 4 üncü maddesi uyarınca taşınmazın kullanıcısının kim olduğunun belirlemek suretiyle beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesinden ibarettir.

Dosya kapsamına göre; taşınmazın öncesinde ...'un kullanımında ait iken ölümüyle yapılan taksim sonucunda murisin evlatları ... (davacının eşi) ile davalılar ... ve ...'e kaldığı, adı geçenlerin ise kullanım noktasında kendi aralarında usulüne uygun yapılmış bir taksimin bulunmadığı, ...'in ölümüyle kullanım hakkının eşi davacıya geçtiği anlaşıldığından hükmün bu nedenle onanması gerekirken davanın mülkiyete yönelik olmayıp kullanım durumunun belirlenmesine ilişkin olduğu gözden kaçırılmak suretiyle maddi hataya dayalı olarak bozulduğu bu kez karar düzelme incelemesi sırasında anlaşıldığından davacı ...'un karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... mirasçıları vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlere davacı ...'un karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairenin 11.10.2023 tarihli ve 2021/16843 Esas, 2023/5138 Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalılar ... ve mirasçılardan alınarak Hazineye irad kaydına,

Davalıların yatırmış olduğu 891,50 TL peşin harcın red harcına mahsubuna,

Peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacı ...'a iadesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.