Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3674 E. 2025/479 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro yenileme çalışmaları sonucu oluşan yüzölçümü farkının düzeltilmesi talebiyle açılan kadastro tespitine itiraz davasında davacının hukuki yararı bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın yol olarak tescil harici bırakılan kısımlarının imar uygulamasıyla kesinleşmiş olması ve davacının bu kısımlar üzerinde bir hak iddia edemeyeceğinin anlaşılması nedeniyle, davacının hukuki yararının olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf isteminin kamu düzenine ilişkin sebeplerle kabulü ile hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle; davanın davalılar Hazine, ... ve ... yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili özetle; ... ili Altınordu ilçesi ... Mahallesi'nde kain 4975 ada 8 nolu parsele davacının malik olduğunu, kadastro yenileme çalışmalarında taşınmazın yüz ölçümünün 13.090 m2 olarak belirlendiğini, oysaki kadastro tespitinde (eski 127 parsel) sayılı taşınmazın yüz ölçümünün 13.800 m² olarak tespit edildiğini, dava konusu taşınmazdaki yüzölçümü arasında yaklaşık 710 m²lik farkın meydana geldiğini, taşınmazın komşu 4975 ada 10 parsel sayılı taşınmaz lehine küçüldüğünü ileri sürerek, bu kısmın iptali ile davacı adına kayıtlı parselin önceki kadastro tespitindeki sınırları ve yüzölçümüyle birlikte tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karar, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 29.11.2019 tarih, 2019/2090 Esas ve 2019/2155 Karar sayılı kararıyla özetle; bilirkişi raporunda "C ve D" harfiyle gösterilen kısımların yol olarak tescil harici bırakıldığı, davada taraf olması gereken Hazineye davanın yöneltilmediği, taraf koşulu sağlanmaksızın karar verildiği, çekişmeli taşınmazlara ait teknik bilgi, belgeler getirtilmeden keşif yapıldığı, keşifte yerel bilirkişi dinlenilmediği, tesis kadastrosu ve uygulama haritasının çakıştırılmadığı, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği, 6360 sayılı Kanun gereği ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçeleriyle kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiş olup, yeniden yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince; "...dosyaya kazandırılan 04.11.2021 günlü fen bilirkişi raporuna ve rapor ekindeki harita ve krokilere göre dava konusu taşınmazın davalı gerçek kişilere (davalı ... ve arkadaşlarına) ait 4975 ada 10 parsele olan sınırı bakımından uygulama kadastrosunda bir hata tespit bulunmadığı; dava konusu taşınmazın yola olan sınırı bakımından ise uygulama kadastrosunun hatalı olduğu ve taşınmazın bu sınırı bakımından ilk tesis kadastro çalışmalarında ölçülen yol sınırlarına göre değerlendirme yapılması ..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 4975 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda "C" harfiyle gösterilen 55,23 m²'lik kısım ve "D" harfiyle gösterilen 16,03 m²'lik kısımın ayrı ayrı davacıya ait 4975 ada 8 parsel sayılı taşınmaza eklenilmesi suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince; davanın uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olduğunu, çekişmeye konu kısımların bilirkişi raporunda "C ve D" harfleriyle gösterilen yerlere ilişkin olduğu, bilirkişi raporuna göre "C" harfiyle gösterilen kısmın imar yolunda kaldığı, "D" harfi ile gösterilen kısmın ise 11.30 m² bölümünün imar yolunda, kalan 4.73 m² bölümün ise davacı adına kayıtlı 6156 ada 1 parsel içerisinde kaldığı, İmar Kanun'un 18 inci maddesine göre uygulamanın iptal edilmediği bu kısımların davacıya ait parsele eklenemeyeceği, imar uygulamasının kesinleşmiş olması ve idari işlemin iptaline ilişkin bir hususun olmadığı değerlendirilerek raporda "C ve D" harfiyle gösterilen taşınmaz kısımları yönünden davacının hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yazılı şekilde karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf isteminin kamu düzenine ilişkin sebeplerle kabulü ile hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle; davanın davalılar Hazine, ... ve ... yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiş, iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL davacı tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.