Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3700 E. 2024/7999 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen taşınmaz yüzölçümlerine itiraz davasında, önceki bozma ilamına aykırı hüküm kurulup kurulmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, 414 ada 32 parsel sayılı taşınmaz yönünden kesinleşen davanın kabulü hükmüne rağmen, bozma ilamında belirtilen usul ve yasaya uygunluk gerekçesiyle, önceki hükmü ortadan kaldıracak şekilde davanın reddine karar vermesinin usuli müktesep hakka aykırı olması gözetilerek, bu parsel yönünden karar bozulmuş, diğer parseller yönünden ise bozma ilamına uygun hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2024/1 E., 2024/1 K.

DAVA TARİHİ : 30.03.2018

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen uygulama kadastrosuna itiraz davasında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu sırasında, Burhaniye ilçesi Taylıeli Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 1324 parsel sayılı 20.770 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 414 ada 33 parsel numarasıyla komisyon kararı uyarınca 19.595,82 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar ..., ... ve ... adlarına tapuda kayıtlı bulunan eski 1323 parsel sayılı 6705 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 414 ada 38 parsel numarasıyla 6802,64 metrekare yüzölçümlü olarak ve davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1325 parsel sayılı 7085 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 414 ada 32 parsel numarasıyla komisyon kararı uyarınca 6778,89 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait Burhaniye ilçesi Taylıeli Mahallesi eski 1324 yeni 414 ada 33 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve bu eksikliğin davalılara ait taşınmazlardan kaynaklandığını ileri sürerek, eski hale getirilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin önceki hükmüne karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen istinaf isteminin esastan reddine dair kararın, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.10.2023 tarihli ve 2022/8485 Esas, 2023/5573 Karar sayılı ilamı ile; "... Dosya kapsamına göre, tesis kadastrosunda dava konusu taşınmazların ilk tesis takeometrik ölçülerinin orijinal pafta ile uyuştuğu ve uygulama kadastrosu sırasında da bu sınırın esas alındığı, yine bilirkişi raporunda 1976 ve 1995 tarihli hava fotoğraflarında tesis kadastrosuna ait pafta ile uygulama kadastrosuna ait paftanın çakıştırılması sonucunda da bu durumun belirlendiği, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazlar arasında sabit sınır olduğu belirtilen taş yığınları ve çalılıkların tesis kadastrosunun yapıldığı tarihten önceki tarihli hava fotoğraflarında görünmediği, bu nedenle sabit sınır olarak kabul edilmelerinin mümkün olmadığı ve ayrıca taşınmazlar arasında sabit kabul edilebilecek başkaca bir sınırın mevcut olmadığı, bu haliyle uygulama kadastrosunun anılan Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğunun anlaşıldığı açıklanarak, İlk Derece Mahkemesince, uygulama kadastrosunun Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; 3402 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorunda olup, dava konusu 414 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümleri komisyon tutanağı ile belirlendiği halde, uygulama komisyon tutanağının iptali yerine, uygulama tespitinin iptal edilerek karar verilmesi de usul ve kanuna uygun bulunmadığı ..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine, dava konusu 414 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların komisyon tutanağı gibi, 414 ada 38 parsel sayılı taşınmazın uygulama tutanağı gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1. Dava konusu 414 ada 33 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar yönünden verilen hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’ un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, hükmüne uyulan bozma ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2. Dava konusu 414 ada 32 parsel sayılı taşınmaz yönünden verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Dava konusu eski 1325 parsel sayılı 7085 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu ile yeni 414 ada 32 parsel olarak komisyon kararı uyarınca 6.778,89 yüzölçümü ile tespit edilmiştir.

Dairemizin önceki tarihli bozma kararına dayanak oluşturan hükümde, davanın kabulüne, uygulama tespitinin iptali ile hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün dava konusu 414 ada 32 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek davacı taşınmazına eklenmesine karar verilmiş olup, bu hüküm davacı ve 414 ada 32 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı ... tarafından temyiz edilmemiş, böylece mahkemenin davanın kabulüne ilişkin hükmü kesinleşmiştir.

Dairemizin bozma ilamı ile, bu parsele ilişkin esasa yönelik temyiz incelemesi yapılmamış ise de, 3402 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorunda olduğundan, dava konusu 414 ada 32 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün komisyon tutanağı ile belirlendiği halde, uygulama komisyon tutanağının iptali yerine, uygulama tespitinin iptal edilerek karar verilmesinin usul ve kanuna uygun bulunmadığı açıklanmıştır.

Ne var ki; İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına hatalı anlam verilerek, dava konusu taşınmaz yönünden oluşan usuli müktesep hakkı ortadan kaldıracak şekilde bu taşınmaz yönünden de davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, 3402 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi gereğince, kadastro hakiminin doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar verme yükümlülüğü göz önüne alınarak, usuli müktesep hakkı ihlal etmeksizin yeni bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının dava konusu 414 ada 33 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ONANMASINA,

Davacının temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının dava konusu 414 ada 32 parsel sayılı taşınmaz yönünden BOZULMASINA,427,60 TL davacı tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.