"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1221 E., 2024/109 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/469 E., 2021/313 K.
Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi 1644 parsel sayılı taşınmazın davacıya bayilerinden kaldığını, atalarından beri taşınmazı davacının kullanılmakta olduğunu ancak zilyetlik tespit çalışmalarında taşınmazın davalılar adına zilyetlik tescili şerhi kaydı konulmak suretiyle Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek davacının zilyetliğinin tespitine ve bu zilyetliğin taşınmazın beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin 1999 yılında kesinleştiği, davanın 09.11.2018 tarihinde yani 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı ayrıca bir kısım davalı beyanlarının, davacının talep sonucunu kayıtsız şartsız kabul etikleri yönünde olmadığı, bu sebeple beyanlarının davayı kabul olarak nitelendirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince; davanın kullanım kadastrosuna itiraz davası olduğu, taşınmazın Hazine adına 07.09.1999 yılında tescil edildiği, eldeki davanın 09.11.2018 tarihinde davacı adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle açıldığı, bir kısım davalıların kimlik tespiti bulunmayan dilekçeleriyle taşınmazla ilgili taleplerinin bulunmadığı yönünde beyan verdikleri ancak akabinde bir kısmının duruşmaya gelerek davanın reddi yönünde beyanda bulundukları, beyanların kayıtsız şartsız kabulü içermediği dolayısıyla terekeyi bağlamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun)
369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine göre temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL davacı tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.