"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sonucu, İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 128 ada 6 parsel sayılı 428,77 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) gereği yapılan satış neticesinde taşınmazın, 13.06.2016 tarihinde 18797/42877 hissesi davalı ... adına, 18797/42877 hissesi davalı ... adına ve 5283/42877 hissesi ise davalı ... adına tescil edilmiş; aynı yer 128 ada 17 parsel sayılı taşınmaz ise 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan 20.12.2016 tarihli satış işlemi neticesinde davalı ... adına tescil edilen 128 ada 5 ve komşu 128 ada 11 parselin tevhidi suretiyle oluşmuştur.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında davacının kullanımında bulunan 128 ada 25 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalılar adına kayıtlı 128 ada 17 parsel içinde, bir kısmının 128 ada 6 parselde tespit edilerek ortadan kaldırıldığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " dava konusu taşınmazların kullanım kadastrosu sonrası 6292 sayılı Kanun gereği ... Belediyesi adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, davalılar tarafından ilgili Belediye'ye başvuru yapılarak taşınmazların bedeliyeden satın alındığı ve adlarına tescil edildiği, yapılan satış işlemleri iptal edilmedikçe kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra şerhe yönelik davanın ve tapu iptaline yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmayacağı " gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edlmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.