"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Sakarya ili Ferizli ilçesi ... mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca 2021 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 800 parsel sayılı 10.432,5 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 490 ada 5 parsel numarasıyla 9.812,75 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı ..., dava dilekçesinde özetle; maliki olduğu Sakarya ili Ferizli ilçesi ... mahallesi eski 800 yeni 490 ada 5 parsel taşınmazın yüzölçümünün uygulama kadastrosu sonucu azaldığını açıklayarak, eski hale getirilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... mahallinde yapılan keşif, keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanları, alınan bilirkişi raporu ile gelen müzekkere cevapları bir arada değerlendirildiğinde; davacı ...'in maliki olduğu dava konusu 409 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 409 ada, 4 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar ile olan sınırlarının 25.10.2018 tarihli ve 30576 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kadastro Güncelleme Yönetmeliği'nin 4/1-r maddesinde "Zeminde mevcut olup kadastro, tapulama, değişiklik belgeleri veya bilirkişi beyanlarına göre değişmediği belirlenen çekişmesiz, sınır" olarak tarifi yapılan ''sabit sınır" tipinde belirlenmiş olduğu, 2012 yılında tamamlanarak kesinleşen 2-B kullanıcı kadastrosu çalışmaları sonucunda sayısal olarak üretilen 160 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar ile olan sınırlarının aynı Yönetmeliğin 4/1-h maddesinde "Paftası ile teknik belgelerinde hata bulunmaması halinde bu belgelere göre oluşturulan sınırı veya paftası ile teknik belgelerinde hata bulunması halinde hatanın pafta tersımatı ve/veya hesaplama hatasından kaynaklanıyor ise, bu hataları giderildikten sonra teknik belgelerine göre oluşturulan sınır" olarak tarifi yapılan "geçerli sınır" tipinde belirlenmiş olduğu, birleşen dosya davacısı ...'in maliki olduğu 409 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 409 ada 4, 7 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar ile olan sınırlarının aynı Yönetmeliğin 4/1-r maddesinde "Zeminde mevcut olup kadastro, tapulama, değişiklik belgeleri veya bilirkişi beyanlarına göre değişmediği belirlenen çekişmesiz, sınır" olarak tarifi yapılan ''sabit sınır" tipinde belirlenmiş olduğu, davacı İbarhim Ürdem'in maliki olduğu dava konusu 409 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile birleşen dosya davacısı ...'in maliki olduğu 409 ada 6 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının ise aynı Yönetmeliğin 4/1-h maddesinde "Paftası ile teknik belgelerinde hata bulunmaması halinde bu belgelere göre oluşturulan sınırı veya paftası ile teknik belgelerinde hata bulunması halinde hatanın pafta tersımatı ve/veya hesaplama hatasından kaynaklanıyor ise, bu hataları giderildikten sonra teknik belgelerine göre oluşturulan sınır" olarak tarifi yapılan "geçerli sınır" tipinde belirlenmiş olduğu, 1971 yılma ait hava fotoğrafı üzerinde yapılan incelemede dava konusu taşınmazlar ile komşu taşınmazlar arasında zemin kullanımından kaynaklı sabit sayılabilecek sınırların oluşmuş olduğu ve keşif mahallinde görüldüğü kullanım şekliyle kullanılıyor olduğu bu nedenle dava konusu taşınmazlar ile komşu taşınmazlar arasındaki sınırların kadimden beri değişmediğinin görüldüğü, dava konusu taşınmazlar ile komşu taşınmazlar arasında 1971 yılı hava fotoğrafından da anlaşıldığı üzere sabit sayılabilecek sınırların oluştuğu, keşifte davacı ... ve mahalli bilirkişiler tarafından davaya konu parsellerin sınırlarının sabit sayılan bu sınırlarla (tel, çit ve tonç) çevrili olduğunun beyan edildiği, bu sınırların kadimden beri değişmediğinin eski tarihli hava fotoğrafından tespit edilmesinden dolayı 1984 yılında yapılan tapulama çalışmalarında dava konusu taşınmazlar ile komşu taşınmazlar arasında sınırlandırma hatalarının yapılmış olduğunun tespit edildiği ve yapılan bu sınırlandırma hatalarının güncelleme çalışmaları sonucunda düzeltilmiş olduğu, dava konusu taşınmazların yüzölçümü miktarlarındaki düşüşün nedeninin hatalı sınırların düzeltilmesinden kaynaklı olduğu anlaşılmakla yapılan güncelleme çalışmasının güncelleme mevzuat hükümlerine uygun olduğunun anlaşıldığı ..." gerekçesiyle, davaların ayrı ayrı reddine, dava konusu taşınmazların uygulama tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmekle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince; "... İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece usulünce yapılan keşif, bilirkişi raporları sabit olduğu üzere harita mühendisi tarafından yöntemine uygun şekilde tesis kadastrosu ve 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu paftaları ile ortofoto ve eski tarihli hava fotoğrafının,ölçü ve sınırlandırma krokilerinin harita mühendisi tarafından yöntemine uygun şekilde şekilde tespit tarihine en yakın tarihli hava fotoğraflarının stereoskopik olarak ve ortofoto haritada dava konusu yerin çevresindeki kadastral parsellerle karşılaştırmalı olarak tesis kadastrosu ile yenileme ile oluşan tüm sınırlarının çakıştırılması ile yapılan inceleme sonucunda ve özellikle davacı ...'in 07.03.2022 tarihli keşifteki taşınmazın sınırlarının eskiden beri zeminde bulunduğu şekilde olduğu şeklindeki beyanı da göz önüne alındığında uygulama kadastrosunun 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi ile bu madde uyarınca 29.11.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Kadastro Güncelleme Yönetmelik" hükümlerine uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ..." gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usûl ve kanuna uygun olup, davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.