Logo

8. Hukuk Dairesi2024/422 E. 2024/2705 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiasıyla açılan uygulama kadastro tespitine itiraz davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Tesis kadastrosundaki tersimat hatasının uygulama kadastrosuyla düzeltildiği, uygulama kadastrosunda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının iddia ettiği alanın tescil harici alanda kaldığı tespit edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/715 E., 2023/1260 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/256 E., 2023/39 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu sonucunda, Samsun ili Bafra ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı olan bulunan eski 2577 parsel sayılı 5340 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 283 ada 2 parsel numarasıyla 4.971,74 m2 yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosunda müvekkili olan davacı adına kayıtlı bulunan Samsun ili Bafra ilçesi Kolay Mahallesi eski 2577 yeni 283 ada 2 parsel taşınmazın doğu sınırının tesis kadastrosundan farklı belirlendiğini ve bu şekilde taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ileri sürerek, eski hale getirilmesini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; " ... 08/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ilk tesis kadastrosun da hassas olmayan bir hesaplama yapılmış olması nedeniyle ilk tesis kadastrosundaki tapu yüz ölçümlerinin hatalı olabileceği, bu hatanın ise uygulama kadastrosu ile giderilebileceği, tesis kadastrosunun 1962 yılında yapıldığı ve bu yıla en yakın 1962 ve 1969 tarihli hava fotoğrafları ile taşınmaz üzerinde davacıya ait bir kullanımın bulunmadığının, yine mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının da bu durumu desteklediğinin anlaşıldığı, tesis kadastrosunda tersimat hatası bulunduğu, ancak uygulama kadastrosu ile bu hatanın giderilmiş olduğu, 2014 yılında yapılan uygulama kadastrosunun doğru yapılmış olduğu " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; " dava konusunun yol olarak tescil harici bırakılan alana yönelik olduğu anlaşılmakla Hazine taraf olarak davaya dahil edilmeden karar verildiğine " işaret edilerek, istinaf talebinin kabulü ile şu aşamada davanın esasına ilişkin bir inceleme yapılmadan, 6100 Sayılı H.M.K. m.353/1-a ve m.353/1-a-6. fıkraları gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına ve davanın, yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, iade kararı sonrası Hazine davaya dahil edilerek yapılan yargılama neticesinde; " ... 08.09.2021 tarihli bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, ilk tesis kadastrosun da hassas olmayan bir hesaplama yapılmış olması nedeniyle ilk tesis kadastrosundaki tapu yüz ölçümlerinin hatalı olabileceği, bu hatanın ise uygulama kadastrosu ile giderilebileceği, tesis kadastrosunun 1962 yılında yapıldığı, ve bu yıla en yakın 1962 ve 1969 tarihli hava fotoğrafları ile taşınmaz üzerinde davacıya ait bir kullanımın bulunmadığının, yine mahalli bilirkişi ve davacı tanıklarının da bu durumu desteklediğini anlaşıldığı, tesis kadastrosunda tersimat hatası bulunduğu ancak uygulama kadastrosu ile bu hatanın giderilmiş olduğu " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; " Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemece yapılan keşif ve uygulama sonucunda alınan harita bilirkişi heyet raporları ile tesis kadastrosu öncesinde ve buna en yakın 1962 tarihli hava fotoğraflarında taşınmaz ile yol arasında sınırın görülmesine, davacının iddia ettiği bölümün gerek hava fotoğraflarında, gerekse uygulama kadastrosunda ve gerekse tesis kadastrosunda taşınmazların tescile esas resmi belgelerde davacıya ait taşınmazın dışında tescil harici alında kaldığının belirlenmesine, tesis kadastrosunda yapılan tersimat hatasının uygulama kadastrosunda düzeltildiği ve uygulama kadastrosunda bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının bilirkişi raporlarından anlaşılmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı " gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.