"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2015/11 E., 2015/20 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine, Hazineyi temsilen Mal Müdürlüğü yönünden husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Şırnak ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 474 ada 1 parsel sayılı 346,20 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz iki katlı kargir hizmet binası niteliğiyle ... Tüzel Kişiliği adına tespiti yapılmış olup, Uludere Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.02.2014 tarihli ve 2013/ 21 Esas, 2014/20 Karar sayılı ilamıyla davalının davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptaliyle, davacı ... adına tesciline karar verilmiş, kararın 17.06.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili Uludere Kadastro Mahkemesinin 2010/62 Esas sayılı dosyasına sundukları dava dilekçesinde; dava dilekçesinde belirttikleri taşınmazların davacılara miras yoluyla kaldığını, zilyetliklerinin taşınmazlarda uzun süredir devam ettiğini ileri sürerek davalılar adına yapılan kadastro tespitlerinin iptalleri ile taşınmazların miras payları oranında davacılar adına tescillerine karar verilmesini talep etmiş olup, bilahare Mahkemece yapılan yargılama sırasında 12.05.2015 tarihli celsede dava konusu parsellerden, 474 ada 1 parselin tefrik edilerek ayrı bir esasa kayıt edilmesine karar verilmiş olup, çekişme konusu parsel yönünden yargılamaya Uludere Kadastro Mahkemesinin 2015/11 Esas sayılı dosyasıyla devam edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi; davacılar vekilinin 16.04.2015 havale tarihli dilekçesiyle çekişme konusu 474 ada 1 parsel yönünden davadan feragat ettiğini, dosyanın tefrik işlemleri yapılırken yanlışlıkla ... Mal Müdürlüğünün davalı gösterilerek işlem yapıldığı gerekçesiyle, davalı ... Mal Müdürlüğü yönünden husumetten reddine, davacı davasından feragat ettiğinden davanın feragat nedeniyle reddine, taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 123 üncü maddesinde " Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir."; 307 nci maddesinde ise "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir" hükümlerine yer verilmiştir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat ile davanın geri alınması, mahiyeti ve sonuçları itibariyle birbirinden farklı kavramlardır.
Davanın geri alınması, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak davanın takibinden vazgeçilmesi olup burada, davacı talep ettiği haktan (talep sonucundan) feragat etmemektedir.
Davadan feragat ise, talep edilen haktan, talep sonucundan vazgeçmektir.
Davadan feragat davalının rızasına (muvafakatına) bağlı olmadığı halde, davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır.
Davadan feragat halinde, feragat edilen hak ileride tekrar dava konusu yapılamaz ve yapılır ise mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilir. Davanın geri alınması durumunda ise, geri alınan dava ileride tekrar açılabilir.
İfade edildiği üzere, davadan feragat ile davanın geri alınmasının hukuki sonuçlarının birbirinden çok farklı olduğu dikkate alınmak suretiyle, davacı tarafın hangi tabirleri kullandığından ziyade, davacının amacının (maksadının) davaya konu haktan (talep sonucundan) vazgeçmek mi yoksa davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak davasını geri almak mı olduğu dikkatlice incelenmeli ve davacı tarafın beyanı yorumlanmalıdır.
Eldeki davada; davacılar vekili tarafından sunulan 16.04.2015 havale tarihli dilekçede, dava konusu 474 ada1 parsel sayılı taşınmazla yönünden Uludere Kadastro Mahkemesinin 2013/21 Esas, 2014/20Karar sayılı dosyasında karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiği belirtilerek ''Dolayısıyla var olan kesin hüküm nedeniyle bu parsel yönünden davamızdan vazgeçiyoruz" ifadelerine yer verildiği görülmektedir.
Davacının beyan dilekçesi içeriğine göre, sunulmuş olan dilekçe 6100 sayılı Kanun'un 307 nci maddesinde açıklanan talep sonucundan, hakkın özünden feragat niteliğinde olmayıp, aynı Kanun'un 123 üncü maddesinde düzenlenen davanın geri alınması niteliğindedir. Ne var ki tefrik kararından evvel sunulan dilekçeden sonra anılan maddenin gereğinin yerine getirilip getirilmediği anlaşılamamıştır.
Hal böyle olunca; davalı tarafa sorularak açık rızanın olup olmadığı belirlenmek suretiyle gereğinin yerine getirilmesi gerekirken, davacılar vekilinin talebi yanlış değerlendirilmek suretiyle yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.