"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1789 E., 2023/108 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl dosya açısından davanın kabulüne, birleşen dosya açısından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-birleşen dosya davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar-birleşen dosya davalılar vekili dava dilekçesinde özetle; Adana ili Sarıçam ilçesi ... Mahallesi 1554 parsel sayılı taşınmazın zilyetliğinde bulunan davacı ... adına tespiti yapılması gerekirken davalı ... adına tapuya tescil edildiğini, evveliyatı 66 yılı aşkın zamandan beri zilyetlik hakkına sahip ...'nin zilyetliği diğer davacı ...'e devir ve temlik ettiği bu sebeple taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacı ... 23.11.2016 tarihli davayı kabul dilekçesi ile; hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasını kabul ettiğini, Sarıçam tapusunda mukayyet, ... Torunlar Mahallesinde kain 1554 sayılı parselin, tapu kaydında adının silinmek sureti ile iptalini ve davacılardan ... oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmesini ve masraf ve ücreti vekaletin tarafından ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacı vekili ... 07.03.2017 tarihli beyan dilekçesi ile; davayı kabul etmediğini, bu gayrimenkulün kendisine ait olduğunu, tapusunun kendi üzerinde olduğunu, davacıların da dava açma haklarının olmadığı gibi ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davayı kabul ettiğine dair verdiği dilekçeyi kabul etmediğini beyan etmiştir. Davalar aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu gerekçesi ile birleştirilmiştir.
Birleşen Adana 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/508 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde davacı ... vekili özetle; 1554 no.lu parselin tapu kaydının iptali için aleyhine dava açıldığını, dava açan kişilerin kendisinin köylüsü ve yakın akrabası olduklarını, kendisini çay içmek için avukatlarının yanına götürdüklerini sohbet ettikten sonra açmış oldukları dava dosyasına davayı kabul ettiğine dair dilekçe yazdıklarını, bu dilekçenin içini hiç okumadığını, avukatın katibinin kendisini adliye binasına götürdüğünü, bütün işleri avukatın katibinin yaptığını, kendisinin dilekçenin ne olduğunu dahi bilmediğini, kendisine birkaç gün sonra Mahkemeden yazı gelince tarlanın tapusunun istemi için dava açıldığını öğrendiğini, kendisinin davayı kabul etmesi için bir sebep olmadığını, tarlayı onlara verecek olsa Mahkemeyle uğraşmaya gerek olmadan tapudan masrafsız bir şekilde vereceğini böyle bir amacı olmadığını, tarlanın kendisine ait olduğunu, tarlayı senelerdir kendisinin kullandığını, kandırıldığını, haksızlığa uğradığını, gereksiz yere kendisinin samimiyetinden faydalanarak tarlasını elinden almak istediklerini, bu sebeple kabul beyanının iptalini istemek zorunda kaldığını beyanla Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/678 Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu 23.11.2016 tarihli (28.11.2016) davayı kabul beyanından vazgeçtiğini ve kabul beyanının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-birleşen dosya davacısının verdiği dilekçe ile davayı kabul ettiği sonra kabulden dönmek istediği, davalı-birleşen dosya davacı tarafın gösterdiği deliller ile kabul beyanını verirken irade sakatlığı olduğunu ispat edemediği, davanın nitelik olarak üzerinde serbestçe tasarruf edilebilir olduğu, kabulün kanuni süresinde ve usulünce yapıldığı gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davalı-birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; kabul beyanından sonradan dönülemeyeceği ve kabul beyanı iradesinin sakatlığına ilişkin somut herhangi bir belge ve delil ibraz edilmediği, duruşmada dinlenen davalı tanıklarının davalının kandırıldığı ve bu nedenle iradesinin sakatlandığı hususunda bilgi ve görgülerinin bulunmadığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı-birleşen dosya davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usûl ve Kanuna uygun olup davalı-birleşen dosya davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3.514,27 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2.635,68 TL TL temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.03.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.