"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/369 E., 2023/665 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen karar, temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
İlk Derece Mahkemesinin vermiş olduğu önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "... kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazların Hazine’nin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs / şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazine’nin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazine’nin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazların Hazine’nin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağının bulunmadığı açıklanarak, somut olayda da davacının, eldeki davayı davalılara yapılan satış işlemlerinden sonra açtığına ve dosya kapsamından da idari işlem niteliğindeki satış işlemlerinin idarece geri alındığı ya da idari yargıda iptal edildiği anlaşılamadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine ..." gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.