Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5909 E. 2024/7257 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, hissedarı olduğu taşınmazla ilgili açılan davada taraf olarak gösterilen kişinin gerçekte var olmadığını iddia ederek, verilen mahkeme kararının kendisi açısından yok hükmünde olduğunun tespitini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının yok hükmünde olduğunun tespiti için ayrı bir dava açılamayacağı ve bu hususun ancak ilgili davanın yargılama makamları olan Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay tarafından incelenebileceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının ve istinaf başvurusunun reddine dair karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3318 E., 2024/1556 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/251 E., 2022/269 K.

Taraflar arasındaki mahkeme kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece (Adalar Asliye Hukuk) Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkili olan davacının hissedarı olduğu Kınalı adada bulunan 114 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali için Hazine tarafından Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 1999/9 Esas ve 2002/215 Karar sayılı dava dosyasında taraf olarak davacı yerine gerçekte var olmayan Nihat Naci Özer’in kaydedildiğini ileri sürerek, Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 1999/9 Esas, 2002/215 Karar sayılı kararının davacı açısından yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili cevabında; davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... Adalar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/9 Esas, 2002/215 Karar sayılı dosyasında davacı asilin taraf olarak davada yer almaması nedeniyle Yargıtay tarafından bozma kararı verildiği, bir mahkeme kararının ancak Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay tarafından bozmaya konu edilebileceği, bir başka dosya üzerinden yok hükmünde olduğunun tespitinin mümkün olmadığı ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nin 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacının yatırmış olduğu 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.