Logo

8. Hukuk Dairesi2024/6029 E. 2025/2454 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu taşınmazın yüzölçümünün arttığı iddiasıyla açılan tespite itiraz davasında, Hazine vekilinin temyiz isteminde hukuki yararı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinde 175 m² olarak tescil edilen taşınmazın, uygulama kadastrosu ile 361,43 m², dava sonucunda ise 449,41 m² olarak kabul edilmesi nedeniyle Hazine vekilinin aleyhine bir durum oluşmadığı ve hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/556 E., 2024/1549 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ceyhan Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2020/4 E., 2021/6 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucu ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-A maddesi uyarınca 2020 yılında yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, Adana ili Ceyhan ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan, tapuda davacının paydaşı olduğu eski 164 parsel sayılı ve 100 m²'lik yüzölçümündeki taşınmaz, 1782 ada 34 parsel numarasıyla ve 353,85 m²'lik yüzölçümlü olarak, tapuda davalı adına kayıtlı eski 165 parsel

sayılı ve 175 m²'lik yüzölçümündeki taşınmaz, 1782 ada 33 parsel numarasıyla ve 361,43 m²'lik yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında davacının paydaşı olduğu taşınmazın yüzölçümünün arttığını, bu artışın komşu parselden eklenerek gerçekleştiğini ileri sürerek tespite itiraz davası açmıştır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Mahkememize tevzi edilen iş bu dava dilekçesi, yapılan keşif, bilirkişi raporları, Mahkememizce yapılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Dava konusu Adana İli, ... İlçesi, ... Köyü, Köy İçi Mevkinde bulunan eski 164 parsel sayılı aşınmaza ilişkin Tapu ve Kadastro Güncelleme Çalışmaları Genelgesi Uyarınca 3402 Sayılı Kanunun 18.maddesi gereğince 22-a(Yenileme), Ek-5, Geçici 8, Ek -1 ve diğer maddeler kapsamında kadastro güncelleme işlemlerinin yapıldığı, 24/07/2020-24/08/2020 tarihleri arasında askı ilana çıkarıldığı, davacının 21/08/2020 tarihinde Mahkememizde askı ilan tutanağında yer alan eski 164, yeni 1782 ada 34 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümüne ilişkin yapmış olduğu itiraz kapsamında yapılan keşif neticesinde dinlenen mahalli bilirkişinin beyanı ve bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor sonucunda, kargir evin kuzey doğu köşesinden 1782 ada 17(eski 558) nolu parsel ile birleştirilerek sınırlandırılmasının yapılması gerektiği, ekli krokide (1 nolu kroki) "A" harfi ile gösterilen ve yeşil taralı 87,98m²'lik alan, 1782 ada 34(eski 164) nolu parselden kesilip, 1782 ada 33(eski 165) nolu parsele eklenmesi gerektiği..." gerekçesiyle açılan bu davanın kısmen kabul, kısmen reddine; 05.02.2021 tarihli hazırlanan ortak raporun ekinde yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen yeşil ve taralı 87,98 m²'lik alanın 1782 ada 34 no.lu (eski164) parselden kesilip, 1782 ada 33 no.lu (eski 165) no.lu parsele eklenmesine karar verilerek; 1782 ada 34 no.lu parselin (eski 164) yeni yüzölçümünün 265,87 m²'lik, 1782 ada 33 (eski 165) parselin yeni yüzölçümünün ise 449,41 m²'lik olarak tahdit ve tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "...Yapılan tüm yargılama neticesinde, dava konusu 1782 ada 34 (eski 164) parselin kuzeyde 1782 ada 17 (eski 558) parsel ile olan müşterek sınırının, doğuda 1782 ada 35 (eski163) parsel ile müşterek sınırının güneyde yol ile müşterek sınırının değişmediği ve kadim sınır olduğu, 1782 ada 34 (eski 164) parselin batıda 1782 ada 33 (eski 165) parsel ile olan müşterek sınırlarının zeminde kısmen sabit sınırının bulunduğu (kargir bina ile olan müşterek sınırı) kısmen sabit bulunmadığı bu nedenle sınırlandırmanın yanlış yapıldığı kadastro sınırından farklı sınır belirlendiği kanaatine varılmakla ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle sonuç olarak ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda vicdani kanaatin oluştuğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, kararın dayandığı deliller ile kanuni sebepler ve gerekçe içeriğine göre, davanın esası ile ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı..." belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Hukuki yarar dava şartı olduğu kadar temyiz istemi için de aranan bir şarttır. Hükmü temyiz yetkisi, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda davalı Hazinenin kadastro tespitinde 175 m²'lik tescil edilen yüzölçümü, 2020 yılındaki uygulama kadastrosu ile 361,43 m²'lik olarak tespit edildiği, iş bu temyize konu davanın

yargılaması sonucu Mahkeme kararı ile 449,41 m²'lik olarak kabul edildiği ve aleyhine de bir durum yaratılmadığı anlaşılmakla; davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.