Logo

8. Hukuk Dairesi2024/6158 E. 2025/2449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu taşınmazın yüzölçümündeki artışın dere yatağının değişmesinden mi yoksa ölçüm hatasından mı kaynaklandığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına göre; taşınmazdaki alan artışının dere yatağının eski paftasındaki ölçüm hatasından kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sınırlarının ise zeminle uyumlu olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1889 E., 2024/826 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/216 E., 2021/441 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Uygulama kadastrosu sonucunda Giresun ili Merkez ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davalı adına kayıtlı bulunan eski 598 parsel sayılı 535 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 171 ada 80 parsel numarasıyla ve 797,01 m² yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, ... deresi etrafındaki parsellerin daha önceden belirlenen sınırlarında değişiklikler olduğunu ve dere yatağının değişmesi sonucu yeni oluşan ihdas alanlarının dere yatağındaki sınır parsellerine eklendiğini ve eski parsel sınırlarının değişerek yeni parseller oluştuğunu, bu parsellerin yüzölçümlerinde dereden ihdas edilen alanlar nedeni ile taşınmazların yüzölçümünde artış olduğunu belirterek eski hale getirilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Tüm dosya kapsamı, yapılan keşif, dinlenen mahalli ve tespit bilirkişileri, aldırılan teknik bilirkişi raporu, hava fotoğrafları birlikte değerlendirildiğinde; ... köyü 171 ada 80 parselin yenileme sonrası oluşturulan kadastro haritasında dere yatağının sabit sınır olarak yönetmelikte tanımlanan şekli ile ölçüldüğünü, dava konusu parseldeki alan artışının dere yatağının eski paftasındaki ölçüsünün hatalı olmasından ve komşu 79 parselde yapılan ölçü ve sınırlandırma hatasından ve kırık sayısının fazla olmasından kaynaklandığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "...Mahallinde yapılan keşifte görev yapan harita bilirkişileri tarafından ortak olarak düzenlenen raporda özetle; dava konusu taşınmazın ilk tesis kadastrosunda belirlenen dere ve komşu parsellerle olan sınırlarının zeminle uyumlu olmadığı, dolayısıyla tesis kadastrosunda ölçü ve tersimat hatası yapıldığı, davalı parselin dere sınırının dik mecralı ve sabit sınırlı olduğu, genişletilmeye elverişli bulunmadığı, buna kaşılık dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosuyla belirlenen sınırlarının zeminle uyumlu olduğu, sözkonusu parselin uygulama kadastrosu sınırlarının ortofoto ve hava fotoğrafı üzerine çakıştırılması neticesinde de uyumlu olduğunun görüldüğü, dava konusu parseldeki alan artışının dere yatağının eski paftasındaki ölçüsünün hatalı olmasından ve kırık sayısının fazla alınmamasından kaynaklandığı, ayrıca eski paftadaki dere genişliğinin yeni paftadaki dere genişliğiyle ve zeminle de uyumlu olduğu belirtilmiştir. Mahallinde yapılan keşifte görev yapan jeoloji ve ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından ortak olarak düzenlenen raporda özetle; parselin dere yatağı tarafında kaldığı iddia edilen kısımlarında fiili zemin üzerinde herhangi bir değişiklik bulunmadığı, taşınmazların topoğrafik yapıları itibariyle dik eğimli oldukları, parselin dere sınırında derenin yön ve yatak değiştirme imkanının bulunmadığı, dava konusu parselde dereden ihdas edilen herhangi bir alan bulunmadığı, eski paftadaki dere genişliğinin yeni paftayla uyumlu olduğu belirtilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına, kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilememiş olmasına, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplere, hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporlarına, her bir taşınmazın fiili ve hukuki durumları farklı olacağından dava dışı başka bir taşınmaz hakkında verilen kararın eldeki dosya açısından emsal oluşturamayacak olmasına ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu..." belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.