Logo

8. Hukuk Dairesi2024/6295 E. 2025/2534 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, uzun süreli kullanım nedeniyle zilyetlikle iktisap edildiği iddia edilen Hazine arazisi üzerindeki zilyetliğin tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ve zilyetlikle iktisap koşullarını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/3511 E., 2024/1574 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/117 E., 2023/457 K.

Taraflar arasındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu İstanbul ili Sultanbeyli ilçesi ... Mahallesi ... Sokak ... kain 350 ada 7 parsel sayılı taşınmaz 702,96 metrekarelik yüzölçümüyle bahçe vasfıyla Hazine adına 02.08.2010 tarihinde tespit edildiği, taşınmazın beyanlar hanesinde 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu şerhi bulunduğu ve Ek- 4 maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanağında kullanıcısının tespit edilemediği anlaşılmıştır.

Davacı özetle; dava konusu 350 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1997 yılından beri kendisinin kullanımında olduğunu, taşınmazı imar, ihya ettiğini, zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazın kendisinin fiili kullanımında olduğunun tapunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince; ’’.... Davacı tarafından dosyaya sunulan emlak kayıtlarında belirtilen sokak isimlerinin davaya konu taşınmazın cephe aldığı sokak isimlerini kapsamadığı, ayrıca davacı tarafından sunulan 91 özel parsel sayılı taşınmaza ait satış senedinin davaya konu taşınmazı kapsamadığı tespit edilmiş olduğundan, davacı davasını ispat edemediğinden ....’’ davanın reddine karar verilmiş, hükmün, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.