Logo

8. Hukuk Dairesi2024/818 E. 2024/2146 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, 2-B uygulaması sonucu Hazine adına tescil edilen ve davalının kullanım şerhi bulunan taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerinin tespitini talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı, 6292 sayılı Kanun uyarınca taşınmazı yargılama sırasında satın alıp tapuya tescil ettirdiğinden, davacıların zilyetlik tespiti talebinde hukuki yarar kalmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki zilyetliğin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Çekişmeli, ... Köyü 109 ada 9, 15, 19 parsel sayılı taşınmazların bulunduğu Kumarlı Köyünde 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) kapsamında orman kadastrosu ve 3302 sayılı 31.08.1956 tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla (3302 sayılı Kanun)

değişik 2/B uygulama çalışması yapıldığı ve 27.07.2016 tarihinde kesinleştiği, üç taşınmaz içinde 09.10.2017 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tespitinin 10.05.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Davacılar vekili dava dilekçesinde, ...Köyü 109 ada 19 parsel, 109 ada, 9 parsel, 109 ada, 15 parsel numaralı taşınmazlarda 2-B uygulaması kaynaklı işlem yapılarak orman arazisi vasfından çıkarıldığını, Hazine adına tescili yapıldığını ve kullanıcı olarak davalı ...'ın gösterildiğini, taşınmazda asıl kullanıcılar müvekkilleri olduğundan tespitin iptali ile zilyetliğin müvekkileri adına tespitini istemiş, davalılar Hazine ve ... davanın reddini savunmuşlardır.

Dava, zilyetliğin tespitine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; zilyetliğin tespitini istemesinde hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi sonrasında, Bölge Adliye Mahkemesince, her ne kadar davalı yönünden çekişme konusu taşınmazlar dava tarihinde Hazine adına kayıtlı olmakla birlikte taşınmazlarda lehine kullanım şerhi bulunan kişi, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) uyarınca taşınmazları yargılama sırasında kayden satın aldığı ve taşınmazlar Hazinenin mülkiyetinden çıktığı, çekişmeli taşınmazların davalı adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle artık şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı kalmadığı gözönünde bulundurularak İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili müvekkillerinin haklılığını ortaya çıkaracak olan en önemli unsurların keşif ve tanık beyanları olduğu halde bu hususlar tamamlanmadan karar verildiğini, dava konusu taşınmazların müvekkilleri tarafından kullanılmakta olduğunu belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.