"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/111 E., 2024/2111 K.
KARAR : İstinaf Başvurusunun Esastan Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/5 E., 2023/229 K.
Taraflar arasındaki 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunu (6292 sayılı Kanun) uyarınca satışı yapılan taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil, terditli tespit ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, tapu iptal ve tescil istemi yönünden davanın reddine, alacak istemi yönünden hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili ... ilçesi ... mahallesinde bulunan 1179 parsel sayılı 800 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 23.07.2013 tarihinde Hazine tarafından 6292 sayılı Kanun gereğince yapılan satış işlemi sonucu kayden ... adına tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; çekişmeli 1179 parsel sayılı taşınmazın tarafların müşterek muris ...'dan intikal ettiğini ve taşınmaz üzerindeki evin müvekkili olan davacı tarafından yapılıp kullanıldığını ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde üzerindeki evin davacı tarafından yapıldığının tespiti ile evin rayiç değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Kemer 1. Noterliğinin 15.10.2012 tarihli ve 07133 yevmiye nolu muvafakatnamesinde, davacı ve kardeşlerinin dava konusu taşınmazın davalı anneleri ...'ın adına tescil edilmesine muvafakat ettiklerini bildirdikleri, davacının iddiasını destekler mahiyette başka bir kayıt bulunmadığı ve davacı tarafça delil başlangıcı olarak değerlendirilebilecek başka bir belge sunulmadığı, kaldı ki dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının bu hususta bir bilgilerinin olmadığı, davalı tanıklarının davalının miras payı karşılığından bu taşınmazın davalıya verildiğini beyan ettikleri, davacının tapu iptal tescil istemi yönünden iddiasını ispatlayamadığı, davacının terditli alacak istemi yönünden; sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak isteminde bulunulabilmesi için alacaklının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin sona erdirilmiş ve davacının taşınmazdan tahliye edilmiş olmasının gerektiği, taşınmazı kullanmaya devam ettiği sürece davalının sebepsiz zenginleştiğinden, davacının da sebepsiz şekilde fakirleştiğinden söz edilemeyeceği, somut olayda da davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin devam ettiği, dolayısıyla sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istenebilmesi için gerekli şartların ve hukuki yarar koşulunun henüz oluşmadığı" gerekçesiyle, tapu iptal ve tescil istemi yönünden davanın reddine, alacak istemi yönünden hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "Dava tarihinden önce Hazine tarafından davalı ...'e yapılan satışın ayakta olduğu ve bu nedenle yolsuz tescil niteliğinde bulunmadığı, davacının taşınmaz üzerindeki eve yönelik kendisi tarafından yapıldığının tespiti niteliğindeki isteğinin, taşınmazın kullanım kadastrosu sonucu tapuya tescil edildiği dikkate alındığında, ileri sürdüğü bu iddianın kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğu ve yine taşınmazın dava tarihinden önce 6292 Sayılı Kanun uyarınca Hazine mülkiyetinden çıkması sebebiyle dinlenebilir olmadığı, davacı tapu kayıt maliki olmadığından muhdesat iddiasında da bulunamayacağı, davacının bedele yönelik istemine gelince, emsal Yargıtay kararları gereğince idari işlem ayakta olduğu sürece bedele yönelik istemin de dinlenme olanağının bulunmadığı, ayrıca hakkın özünün ileri sürülememesi sebebiyle buna dayanılarak ileri sürülen bedel isteğinin de dinlenemeyeceği, sonucu itibariyle İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; iş bu karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.