Logo

9. Hukuk Dairesi2021/9410 E. 2021/13551 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye şirketinde çalışan işçinin, 6360 sayılı Kanun kapsamında kapatılan belediyenin onaylamadığı toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve fazla mesai ile hafta tatili alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, belediye şirketi personeli olarak çalıştığı ve toplu iş sözleşmesini de şirket ile sendikanın imzaladığı, 6360 sayılı Kanun'un belediyenin toplu iş sözleşmesi yapması halinde ilçe belediyesinin onayına tabi olacağı hükmünün şirket toplu iş sözleşmesi için geçerli olmadığı, davacının sendika üyeliğinin bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının ispatında ise davacı tanıklarının beyanlarının tek başına yeterli olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

BÖLGE ADLİYE

MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi

...

...

DAVA TÜRÜ : ALACAK

...

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile daval Serik Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili; davacının 25.05.2014-30.11.2015 tarihleri arasında davalı işyerinde traktör şoförü olarak çalıştığını, ücretinin 2.150,00 TL olmasına ragmen son zamanlarda eksik ödeme yapıldığını, fazla mesai yaptığını, hafta tatili ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak karşılığının ödenmediğini, sendika üyesi olması nedeni ile ödemelerin toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiğini, iş akdinin askıya alındığının beyan edilmesine ragmen işe çağrılmadığını, başka kişilerin işe alındığını, iş akdinin fesih edildiğini, ileri sürerek; kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, sosyal yardım, cezai şart alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı ...Turizm Emlak Gıda Tarım Organizasyon Çiçekçilik İnşaat Malzemeleri Matbaacılık - Yayıncılık Taşımacılık Yemekcilik Yönetim Danışmanlığı Petrol Fırıncılık Su Mahsulleri - Evcil Hayvanlar Temizlik İçecek Mobilya Özel Eğitim İthalat İhracaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının ücret artışlarının yapıldığını, alacaklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Davalı ... Belediye Başkanlığı Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davalının işverenlik sıfatının bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf Başvurusu :

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı istinaf nedenlerinin reddine, davacı istinaf nedenleri bakımından ise kıdem tazminat dışındaki alacaklar yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz başvurusu :

Kararı, davacı ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ve davalı Belediye vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Taraflar arasında 6360 sayılı Yasa ile tüzel kişiliği kaldırılan Belek Belediyesi döneminde imzalanan Toplu İş Sözleşmesi'nin geçerli olup olmadığı ve bu itibarla toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı ...Ltd. Şti. elemanı olarak çalışmaya başladığı, 28.03.2014 tarihinde davalı ...Ltd. Şti. ile ... Sendikası arasında 28.03.2014-27.03.2017 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi imzalandığı ve davacının da adı geçen sendikaya 22.12.2014 tarihinde üye olduğu görülmüştür.

6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesinin 1. fıkrasında “..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., Trabzon, ... ve ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.” 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesinin 3. fıkrasında “Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.” 6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında : “1 inci maddeye göre tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köyler, mevcut personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makineleri ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan alacak ve borçlarını katılacakları ilçe belediyesine bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren bir ay içinde bildirir. Bu belediye ve köylerin taşınmazlarının tahsisi ve kiralanması, iş ve toplu iş sözleşmesinin yapılması, yeni nazım ve uygulama imar planının yapılması, imar planı değişikliği ve revizyonu ile her türlü imar uygulaması (inşaat ruhsatı hariç), iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanmaları katılacakları ilçe belediyesinin onayına bağlıdır. Henüz ilçe belediyesi oluşmamış yerlerde bildirimler il belediyesine yapılır ve onaylar il belediyesince verilir. Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten önce ilanı yapılmış memur alımları hariç olmak kaydıyla, yine bu Kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köyler tarafından nakil yoluyla atanacaklar da dâhil olmak üzere hiçbir şekilde yeni personel alımı yapılamaz ve bu belediye ve köyler tarafından aynı tarihten itibaren tüzel kişiliğin sona ereceği tarihi geçecek şekilde veya mevcut hizmet alımlarının kapsamını ve personel sayısını genişletecek şekilde hizmet alımı sözleşmesi düzenlenemez”, şeklinde düzenlenmiştir.

Mahkemece ; 6360 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasıyla getirilen düzenleme ile açıkça tüzel kişilikleri kaldırılan belediyelerin İş ve Toplu İş Sözleşmesi yapmaları halinde bunların katılacakları ilçe belediyesinin onayına bağlı olacağı, katılınılacak Belediye tarafından onaylanmadığı taktirde geçerlilik kazanamayacağı ve hüküm doğurmayacağının ifade edildiği, davalı ... tarafından Toplu İş Sözleşmesinin yazılı olarak onaylanmamış olması karşısında 6360 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin 2. fıkrası gereğince somut uyuşmazlıkta toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanma yeri olmadığı kabul edilmiş ise de yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemiş ve Dairemizce temyiz incelemesi yapılarak onanmak sureti ile kesinleşen çok sayıda emsal dosyaya da ( örn; 2017/3317 Esas, 2017/13398 Esas, 2017/18996 Esas ) aykırı olmuştur. Şöyle ki, davacının davalı ...Ltd Şti elemanı olduğu ve uyuşmazlık konusu toplu iş sözleşmesinin de davalı ...Ltd. Şti. ile ... Sendikası arasında imzalandığı, bu itibarla davacının alt işveren şirket elemanı olup belediyenin asıl işçisi olarak çalışmadığı ve imzalan toplu iş sözleşmesinin de dava dışı Belek Belediyesi tarafından imzalanmadığı görülmekle, 6360 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında yer alan hükmün de kapatılan bir belediyenin toplu iş sözleşmesi yapması halinde katılacağı ilçe belediyesinin onayı olmadan hüküm ifade etmeyeceği anlamını taşıdığı açık olup şirket tarafından imzalanan toplu iş sözleşmesinin onaya ihtiyaç duymadığı aşikardır. Bu açıklamalar karşısında, davacının sendika üyeliğinin davalıya bildirildiği tarihten itibaren davacının toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı hükmü de göz ardı edilmeden, kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ve sosyal yardım alacaklarının toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile somut uyuşmazlıkta toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulanma yeri olmadığının tespiti ile karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3- Davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Davacı işçi, yaz aylarında personel şoförlüğü yaptığını, akşamları da turistleri taşıyan traktörü kullandığını, fazla mesai yapmasına ragmen karşılığının ödenmediğini, hafta sonu tatillerini kullanmadığını ileri sürerek fazla mesai ve hafta tatili alacaklarını talep etmiştir.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı tanıklarının ortak beyanlarına göre, sezonun yoğun olduğu dönemde davacının haftanın 6 günü saat 07.30-24.00 saatleri arası çalıştığının kabulü ile haftalık 42 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiş ve yine davacı tanıklarının ortak beyanlarına dayalı olarak, davacının yaz sezonunda 15 günde bir hafta tatili kullandığı kabul edilerek hafta tatili hesaplaması yapılmıştır.

Söz konusu alacakların varlığını ispat yükü davacıda olup, davacı delil olarak tanık beyanlarına dayanmışsa da işçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır.

Diğer taraftan 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.

Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı yaklaşılması gerekir. Bu beyanlar diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta; davacı tanıklarının kendi beyanlarından davalıya karşı dava açtıkları anlaşılmaktadır. Tanıkların konumu, tanıklıklarına duyulacak güveni etkileyecek durumdadır. Bu nedenle tanıklıkları ispat için tek başına yeterli kabul edilemez. Davacı fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili günlerinde çalıştığını somut delillerle kanıtlayamadığından bu taleplerin reddi gerekirken kabulü hatalıdır.

SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 04.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi